31.03.2009

İRMİK LOKMASI

Merhabalar...
Dün blogları gezip te tatlı krizine girince kolayca yapılacak bir tarif aramaya başladım.
Aklıma annemin evlenirken elime tutuşturduğu LEMAN CILIZOĞLU'nun,içinde yemekten tatlıya,pastadan kurabiyeye,turşudan reçele,sofra düzeninden görgü kurallarına her şeyin olduğu kitap geldi.
1974 basımı bir kitap,sanırım aslında bir ders kitabı.
İşte bu tarif oradan.Aslına bakarsanız irmik lokmasını hiç duymamıştım.
Ama oldukça güzelmiş.
  • 3yumurta
  • 6 yemek kaşığı ince irmik
  • yarım çay kaşığı kabartma tozu
ŞURUBU
  • 300 gr toz şeker
  • 300 ml su
  • biriki damla limon suyu
Önce şurubumuzu hazırlayıp bir kenarda soğumaya bırakıyoruz.
Sonra malzememizi çırpıp kızgın yağın içine bir tatlı kaşığı döküp kızartıyoruz.
Kızaran sıcak lokmaları soğuk şuruba atıyoruz.
Geniş bir borcamda daha iyi oluyor.Daha sonra şurubunu çekenleri servis tabağına alıyoruz.
İşte bu kadar kolay bir tatlı.Yaklaşık 30-35 tane çıkıyor.

Deneyeceklere şimdiden afiyetler olsun...

30.03.2009

FİRST LADY...

Arkadaşlar...Hepinize merhabalar...Birkaç gündür doğrudürüst kimseye uğrayamadım.Çünkü daha bloglardaki yemeklerin cazibesinden kurtulmadan,örgü bebekler dikkatimi çekmeye başladı.Ben öyle bakıp ta nasıl örüldüğünü anlama gibi bir yeteneğe sahip olmadığımdan çok istesem de deneyemedim.
Ancak biriki gün önce orguoyuncaklar 'da nasıl örüldüğü ayrıntılı olarak anlatılmıştı.Hemen annemi aradım,telefonda olabildiğince tarif etti.İşte ben de First Lady adını verdiğim ilk bebeğimi ördüm.Yüzünde biraz güzel bir ifade yakalayamadım ama Ata ısrarla 'böyle kalsın' dediği için de değiştiremedim.
Ben bir şeye başladığımda bitirene kadar da elimden bırakamadığım için sizleri ziyaretimi de aksattım.Bu arada uğrayan herkese teşekkürler...
Bu da güzel bir uğraşmış,denemek isteyenlere öneririm.Sevgiler...

27.03.2009

YAPRAK SARMA VE ASMA YAPRAĞINDAN YEŞİL SAKIZ


Selamlar hepinize;

Dün oturdum bu dolmaları sardım ve afiyetle de yedik.
Zaten yaprak dolmasını sevmeyen çok azdır herhalde.
Tarif yazmayacağım zaten sizler biliyorsunuz.
Bilmeyenler içinse benim içi ve yaprakları hiç denk gelmeyen ölçülerimle iyi bir tarif olmaz.Ya içi artar ya da yapraklar:))
Sadece kıyması,bol soğanı,domatesi,bol maydanoz , taze nanesi ve baharatıyla lezzetli olduğunu söyleyebilirim.
Asıl anlatmak istediğim şey başka...
Anneannem ve dedemin müstakil bir evleri vardı.
Evin ön tarafında tüm mahalleye yeten dutuyla bir dut ağacı olan bahçesi,arka tarafında da güller,zambaklar,marmelat ve reçellerini yediğimiz büyük bir kayısı ağacı ve heryeri sarmış asması olan bir bahçesi vardı.O asma yapraklarını ve 'bıyık ' dediğimiz ince dallarını yemeye bayılırdım.Biz çocuklar o yapraklardan kendimizce dolmalar sarar,evcilik oynardık.

Bir gün annem bize sakızlarımızı nasıl yeşile boyayacağımızı öğretti.
Malum o zamanlar renkli renkli sakızlar yoktu.Asma yaprağının içine sakızı koyup ikisini birlikte çiğnediğimizde sakız yeşil olmuştu.
Nasıl hoşumuza gitti,anlatamam.
Birkaç dakika sonra o sakız çiğnenemez duruma gelse de sürekli sakızları yeşile boyuyorduk.
İşte dolmaları sararken kendi kendime bunu düşünüp güldüm.
Sonra da ne kadar çabuk büyüyüverdiğim aklıma geldi.
Bu arada hayallere dalmışken dolmaları da farketmeden sarıverdim...
Afiyetle ve anılarla kalın...sevgiler..

24.03.2009

KEREVİZ SALATASI (Gün Batımı Eşliğinde...)

(Fotoğrafın büyük hali için üzerine tıklayın...)
Selamlar , sevgiler... Serin serin esen bir akşamüstünden merhabalar..Yaptığım salatanın fotoğrafını çekmek isterken gözüm dışarda batmakta olan güneşe takıldı.Erdek için güneşin güzel battığı yerlerden biri derler...İşte o güneş yaz boyunca bizim balkonun karşısında denizin üzerinden batar.Şu an daha tam karşıya gelmedi ama yine de sizinle de paylaşmak istedim.
Tarifimize gelince;
  • 2 küçük boy kereviz
  • 4-5 tane ceviz içi
  • 5-6 kaşık yoğurt
  • tuz,limon,biraz zeytinyağı
  • 1 diş sarmısak,kuru nane
Önce derin bir kaba sarmısaklı yoğurdumuzu hazırlayalım.Sonra kerevizlerden birini soyalım ve her tarafına limon sürelim.Kararmaması için hemen yoğurdun içine rendeleyip,karıştıralım. Diğerini de o şekilde hazırladıktan sonra içine irice parçaladığımız cevizleri ekleyelim.Üzerine biraz tuz ve z.yağı gezdirelim.İsteğinize göre kuru nane de ekebilirsiniz.
Gerçekten kereviz yediğinizi anlamadan zevkle yiyebileceğiniz bir salata.Tabii bunu kereviz sevmeyenler için söylüyorum ki bizim ev halkı da buna dahil:)Bazı tariflerde mayonez de konabiliyor ama ben bu kez tercih etmedim.
Lütfen denemeyenler de denesin ,memnun kalacaksınız...Afiyet olsun.

23.03.2009

MERCİMEK KÖFTESİ



Hepinize merhabalar....Yok yok,bu güneş bize yüzünü göstermeyecek..Artık bahar gelse de ortalık canlansa.
Hafta sonu misafirimiz vardı.Güzel bir pazar günü geçirdik o yüzden.Sizlere de mercimek köftesi getirdim.Bir de benim tarifimle buyrun...
  • 2 su bardağı kırmızı mercimek
  • 1 su bardağı ince bulgur
  • 4 su bardağı su
  • taze soğan,maydonoz
  • zeytinyağı,limon,tuz,biraz salça
Mercimekleri 4 su bardağı su ile kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirelim.Ocağı söndürüp mercimeklerin üzerine yıkanmış bulgurları koyup karıştıralım ve tencerenin kapağını kapatalım.
Bu arada biz taze soğanlarımızı ve maydonozları minik minik doğrayalım.Daha sonra tenceredeki mercimek ve bulgurlarımızın içine biraz salça koyalım.Ben biber salçası kullandım.Yeşilliklerimizi,tuz,baharat,yağ ve limonumuzu da kendi zevkimize göre ekleyelim.Hepsini iyice köfte yoğurur gibi karıştırıp,parçalar koparıp elimizle şekil verelim...
Herkes değişik şekillerde yapıyor ama böyle de çok güzel oluyor..Sevgiler.
Afiyet olsun...

21.03.2009

FIRINDA ÇİPURA


Merhabalar...
Güneş yüzünü göstermemiş olsa da çok soğuk olmayan bugün dışarı çıktık.Önce pazarımızı yaptık.
Ardından sahilde biraz dolaştık.Deniz kenarı olmasına karşın sayısı üçü geçmeyen balıkçı tezgahlarına uğradık.
Niyetimiz hamsi almaktı ama hamsiler çok güzel değildi.
Çipura alıp temizlettik.
İnsana huzur veren manzaradan sizin için de bir kare görüntüleyip eve döndük.
Gelelim balıklara.
Bir kasenin içine yarım çay bardağı zeytinyağı,biraz tuz,biraz karabiber,dövülmüş iki diş sarmısak koyup karıştırdım.
Bu arada balıkları yıkayıp sularını süzdürdükten sonra fırın kabına koydum.
Bir fırça yardımı ile bu karışımdan hem içine hem de dışına iyice sürdüm.Patates ve havuçlarımı da doğrayıp bu karışıma bulayarak balığın yanına dizdim.
Üzerlerine domatesleri ve halka soğanları da ekledim.
İki tane defne yaprağı ve maydonozlarla iyice zenginleştirip 230 derecede 30 dk pişirdim.
Yanına yeşil salata ve soğan salatası ekledim.Yine pratik bir hafta sonu yemeği yapmış oldum.
Şimdi çayımızı içerken de tarifimi yazıyorum.
Hepinize afiyet olsun.
Ağzınızın tadı hep yerinde olsun..






20.03.2009

FAZLA ETKİLİ BİR KİTAP :)


Selamlar...
Sevgili Hakan bana en etkilendiğim kitabı sormuş bu mimde.Kitap okumayı severim o yüzden etkilendiğim kitap sayısı çok.
Ama bu kitap bir başka...
Bir sabah eşimi işe uğurladım.İki dakika sonra eşim elinde bir zarfla geri döndü.
Zarf Ankara'dan ,annemlere çok yakın bir adresten geliyordu ve üzeri el ile yazılmıştı.Yani tanıdık birisinden gelen mektup gibi.Gönderen kısmındaki isimse bana hiç birşey çağrıştırmadı.
Zarfı açtık ve içinde  not yazılı bu kitap çıktı.Eşim 'bu kim acaba?' diye sordu.
Adresimizi çok kimse bilmediğinden ben de çok şaşırdım ve aklıma ipucu olabilecek bir şey gelmedi.
Kitabın amatör bir baskısı vardı..Birisi kafamızı karıştırmak için eşek şakası yapıyor desek o yaşları da aşalı çok oldu.
(Bilmeyen de 70 yaşındayız sanacak ama 20 de değiliz hani..)
Neyse eşim işe gitti.
Ben de düşünüp dururken 'dur bir de google'a sorayım,o tanıyor mu?' 
diyerek oturdum bilgisayar başına ve.....
Evet google'da aradığımı buldum.Çok önceleri üye olduğum bir anne-bebek sitesinde bir çekiliş yapılmış ve 20 kişiye bu kitaptan göndermişler.Onlar bunu hoş bir şey olarak yapmışlar ama siteyle ilgili hiç bir bilgiyi eklemediklerinden,adresimi sormadan kullandıklarından
 böyle garip bir durum yaşandı.
Hemen eşime telefon açıp durumu anlattım.
Sonuç; 'bir daha adres verdiğin yerleri unutma ' oldu:)
Sevgiyle ve kitaplarla kalın....

19.03.2009

AÇMA TARİFİ

 
















MERHABA...
Bu nefis açmaları alan alsın çayının yanına ,afiyetle yesin.
Çünkü uzun bir süre yapacağımı sanmıyorum.
Bu ilk denememdi.Ama benim gibi hamurla fazla uğraşmayı sevmeyen birine göre değilmiş.Bu konuda pratik olanlara garip gelse de " hamuru kopar,elinde aç,içine biraz yağ sür.Sonra da bir o yandan bir bu yandan burgu yap. Aman o taraf ince oldu da burası daha kalın buruldu " derken sıkıntılar gelsin.Yok,yok...Belki de günümde değildim.
Sonuç nasıldı derseniz , o güzel kokuyu ve sıcacık yumuşacık lezzeti bilenler bilir.Çok güzeldi.İşte ben de bu güzelliği burada ölümsüzleştiriyorum.
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı su
  • yarım su bardağı sıvı yağ
  • 3 tatlı kaşığı şeker
  • 1 çay kaşığı tuz
  • içine sürmek için biraz eritilmiş tereyağı
  • 1 paket insant maya
  • 2 yumurta (akları içine sarısı üzerine)
  • 4 su bardağı kadar un
Önce sıvı malzemelerimizi ve şekeri ekleyip karıştırıyoruz,sonra da unu ve mayayı ekliyoruz.Tuzu da mayaya direk değmeyecek şekilde koyuyoruz.
İyice yoğurduğumuz yumuşak hamuru üzerini örtüp 1 saat kadar mayalanmaya bırakıyoruz.Daha sonra hamurdan ceviz büyüklüğünde parçaları koparıp elimizle çay tabağı büyüklüğünde açıyoruz.İçine eritilmiş tereyağdan 1 çay kaşığı kadar sürüp rulo hale getiriyoruz.Rulo hamuru iki tarafından tutup,birbirinin aksi yönünde döndürüyoruz.Bununla uğraşırken tepsiye dizdikleriniz biraz daha mayalanıyor.Aman aralıklı dizin!
Üzerine bolca yumurta sarısı sürüp susamın ekledikten sonra 180 derecede kızarana kadar pişiriyoruz.Midi fırın tepsisiyle iki tepsi çıkıyor.
Gerçekten yumuşacık,güzel açmalarınız oluyor...
İşte böyle...Yapana da yiyene de afiyet olsun:))

MOZAİK PASTA


Selamlar herkese...
Hepinizin bir mozaik pasta tarifi vardır.Benim de birkaç farklı yapış şeklim var.Bu da onlardan biri...
  • 100 gr tereyağı
  • 1,5 çay bardağı toz şeker
  • 1,5 çay bardağı sü
  • 4 yemek kaşığı kakao
  • 350 gr pötibör bisküvi
Tereyağını eritin.Yağı erittikten sonra ocağın altını kapatın.Şeker,süt ve kakaoyu ekleyin ve iyice karıştırın.Bisküvileri parçalara ayırarak karışıma ilave edin.Strech filmin üzerine karışımı yayın.İster rulo,ister piramit şekli verip strech filme iyice sıkıştırarak sarın.Buzluğa kaldırın ve 3-4 saat bekletin.Daha sonra buzdolabının alt kısmına indirip istediğiniz zaman yiyebilirsiniz.Tarifte üzerine çikolata sosu hazırlayıp,servisten önce pastayı soslamıştı.Benim canım çok uğraşmak istemediği için bu şekilde yaptım.
Sevgiler...Afiyet olsun...

18.03.2009

HOLLANDA'DAN İKİNCİ MEKTUBUM

Bugün sevgili AŞKINAY'ımdan ikinci mektubumu aldım..Çok güzel mektubunun yanında yine hediyelerini de eklemiş sevgili arkadaşım.
Ben hepsini çok beğendim ama Ata futbolcu çıkartmalarına ve çikolatalara bayıldı.'Oğlum çok beğendi' diye yaz dedi..Hemen fubolcu çıkartma albümüne yapıştırdı :)
Teşekkürler arkadaşım...Çevremde 'eee hergün bloguna yazıyorsun da ne oluyor,senin bundan kazancın ne ?' diyen insanlar görsün.İşte en büyük kazanç ;bir sürü arkadaşım ve dostum oldu...Bundan güzel şey olabilir mi?
Hepinize sevgiler...Güzelliklerle kalın.

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ

Herkese Merhabalar...
Bu önemli ve büyük günde bir destana imzasını atan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum...
Benim rahmetli dedem öğretmendi.Bu kitap ta ona ait bir kitap.Maalesef cildi yok .Kitabın önsözünde 'İngilizlerin Gelibolu Seferinin Resmi Tarihi' yazıyor.Bir nüshasının da İngiliz Sefiri tarafından Gazi Mustafa Kemal'e takdim olunduğunu söylüyor..Gerek önsözde gerekse kitabın içindeki anlatımlarda Türk Askerinin gücünü,inancını ve azmini vurguluyor...Ben de bir hatıra olarak bunu sizle paylaşmak istedim...
Ne kadar güçlü bir millet olduğumuzu unutmayalım ve çocuklarımıza da bunu sürekli anlatalım...
Sevgiyle ve gururla kalın....

17.03.2009

LİMONLU KURABİYE

Selamlar herkese...Piştiğinde mis gibi kokusu mutfağın her yanını kaplayan limonlu kurabiyelerle geldim bugün...Limon kokusunu ve limonla yapılan herşeyi çok severim.
Tarifi aldığım dergide portakallı yapmıştı bu kurabiyeleri.Önce malzemeleri yazayım...
  • 250 gr yumuşaılmış tereyağı
  • 2,5 su bardağı un
  • 1 paket vanilya
  • 1 su bardağı pudra şeker
  • 2 yemek kaşığı limon kabuğu rendesi
  • Üzeri için pudra şekeri

Tereyağ,pudra şekeri,limon kabuklarını karıştırın.Unu ve vanilyayı ekleyin.İyice yoğurduktan sonra küçük parçalar halinde koparıp 1 parmak kalınlığında rulo yapıp,ister halka ister kalp şekli verin.Yağlı kağıt dizili tepsiye aralıklı olarak dizin.Pişerken kabarıyor.Buzdolabında 20 dk bekletip,170 derecelik fırında 20 dk kadar pişirin.Pişerken kontrol edin de üzerleri kızarmasın,kurumasın.Fırından çıkardıktan sonra ılıklaştığında pudra şekeri serpin.

İşte bu kadar kolay bir tarif...Afiyet olsun...

16.03.2009

MUTLULUK MİMİ...

Sevgili arkadaşım Ferzan bu mimde şunu sormuş : 'Seni mutlu eden şeyler?' Aslına bakarsanız ben çok küçük şeylerden çabucak mutlu olabilen bir insanım...Asık suratla günlerce dolaşıp durmak hiç bana göre değil.Sanırım hayatın üzücü yanlarına katlanabilmek için mutlu olabilecek hiç bir olayı kaçırmamak gerek.. Ama genel olarak bakarsak;
  • Başta oğlum olmak üzere sevdiklerimin sağlıklı olduğunu görmek,
  • Evimizin huzurunun bozulmadan devam etmesi....
Bunlar dışında örneğin dün,güneş biraz yüzünü gösterince Erdek'e 15 km uzakaki Tatlısu Köyü'ne gittik...Orada çay bahçesinde oturduk ve bu denizin kenarında paytak paytak dolaşan ördekleri seyrettik.Bu beni mutlu etti.Çünkü epey sıkılmıştık evin içinde kalmaktan...
Sonra yolda gelirken bir çiçekçiye uğrayıp bu menekşeleri aldık.Balkonumuzdaki çiçekliğe ektik.Biraz evin hastalık havasından kurtulmamıza yardımı oldu.Rengarenk çiçeklerime bakınca da mutlu oldum.. Ata 'ya gelince...İnatçı öksürükten ve tıkalı burundan kurtulamadık.Ama bugün yine de okula tekrar başladık...Güzel düşünüyorum,güzel olsun istiyorum. Sevgiyle kalın.....

12.03.2009

BUĞDAY SALATASI

Selamlar...Hep böyle börekler,çörekler yemeyelim.Biraz da salata olsun ama salatanın da az kalorilisinden..Buyrun aşurelik buğday salatasına.....
Buzlukta daha önceden buğday çorbası için haşladıklarımdan ayırıp koyduğum buğdayım vardı,onu kullandım.Ama yeni yapacaklar için ;buğdayı akşamdan yıkayıp sıcak suya koyun.Sabaha kadar buğdaylar şişmiş olacak.Sonra buğdayların suyunu süzüp tencereye alın.Üzerine göz kararı su ekleyerek pişirin.
Pişen buğdayları suyunu süzerek bir kabın içine alın.Üzerine biraz zeytinyağı,biraz limon ve tuz ekleyip karıştırın.Burada ölçü veremiyorum.Kullandığınız buğdaya göre ayarlayın.Salata sosu koyarmış gibi düşünün.Buğdayları yağ ve limonla iyice karıştırıp 1-2 saat böyle bekletin.Böylece buğdaylar sosu içine almış oluyor ve daha lezzetli hale geliyor.
Bundan sonrası artık evdeki malzemelerinize,zevkinize ve yaratıcılığınıza kalmış.Ben marul,taze soğan,kornişon turşu,yeşil zeytin ve rende havuç kullandım.Malzemeleri ekleyip tadına bakarak yeniden salata sosu ekleyin.Nar ekşisi de çok güzel oluyor.
Afiyetler olsun hepinize....Ayrıca iyi hafta sonları diliyorum....

SEBZELİ TAVUKLU RULO BÖREK

Merhabalar...
Bir börek tutturduk gidiyoruz bakalım.
Bu ilk kez denediğim bir börekti.
Neyse ki beğenerek yedik.

Yapılışına gelince....
  • 2 adet yufka
  • 1 adet pırasa
  • 1 adet havuç
  • 1 adet kabak
  • 1 parça haşlanmış tavuk göğsü
  • Sıvı yağ,biraz su
  • Yumurta sarısı
Bir tavanın içine biriki kaşık sıvı yağ koyup,jülyen (uzun ve ince şekilde) doğradığımız sebzeleri önce pırasa sonra havuç ve kabak olmak üzere soteliyoruz.Sebzeler yumuşayınca ufak parçalara böldüğümüz tavuğu da ekleyip biriki kez onu da yağda çevirdiken sonra ocağı kapatıyoruz.
Onlar bir kenarda soğurken yufkamızı hazırlıyoruz.

Bir yufkayı serip üzerine ,sıvıyağ ve onun 1/3 ü kadar suyu kattığımız karışımdan fırçayla sürüyoruz.
Üzerine ikinci yufkayı serip onu da yağlıyoruz.
Daha sonra yufkanın bir tarafına iç malzememizi boydan boya koyuyoruz.
Yalnız tavada kalan yağ varsa iyice süzüp öyle koyun.Sonra yağlı olabilir.Sonra silindir biçiminde yuvarlıyoruz.
İstediğimiz büyüklükte kesip,üzerine yumurta sarısı sürerek pişiriyoruz.
Çayın yanında börekler ve mini sandviçlerle afiyetle yiyoruz.Ben evde kalan sebzeleri değerlendirmek için yaptığımdan iç az oldu ve sadece 2 yufka kullandım.
Malzemeyi arttırıp daha fazla börek hazırlayabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.



MAKARNA SALATASI

Selamlar...Herkesin bildiği ve yaptığı bir lezzet olduğundan tarifini yazmayacağım.
Biraz haşlanmış makarna,istediğiniz gibi çeşitlendireceğiniz garnitür,biraz yoğurt ve mayonezle hazırlanıveren pratik bir salata.... Afiyet olsun efendim.... ( Dün gece salatamın yazısını yazdım,yayınladım.Sonra resmin istediğim gibi görüntülenmediğini farkedip düzenlemek için tekrar açtım.Bu arada Ata uyuyordu,O'na bakmak istedim.Ve birden ateşler içinde olduğunu farkettim.39 dereceye çıkmıştı.Hemen ateş düşürücü verip,soyduk.Neyse ki 2 saat içinde düşürebildik.Bugün okula göndermedim,şu an ateşi yok ama sanırım yeniden mikrop aldı.O nedenle de yazımı sonra düzeltirim diye silmiştim.Ondan bir karışıklık oldu yani.Sevgiler...)

11.03.2009

PARAŞÜT MİMİ

Sevgili arkadaşım Hakan-can beni mimlemiş...Eğlenceli bir mim olduğundan yanıtlamak istedim...
1-Paraşütle atlamaya karar verdiniz ve ilk atlayışınızı yapmaya hazırlanıyorsunuz. Yerde sıranızı beklerken yukardan atlayanları seyrediyordunuz... Aklınızdan neler geçiyor?
  • Ah ben ne yaptım da başıma bunlar geldi???
2-Sıranız geldi ve uçak üç bin metreye yükselirken siz de kendinizi hazırlıyorsunuz. Arkanıza hiç bakmadan önünüzde açılan kapıya geliyor ve kendinizi aşağıya bırakıyorsunuz. Aşağıya atlarken ne diye bağırıyorsunuz?
  • Hayatımmmm...Fotoğrafımı çekmeyi unutma....Acaba elime bir tane de kurabiye falan mı alsaydım?Yemekle de bir ilgisi olurdu:)
3-Güvenli bir biçimde yere indiniz.Paraşütünüzü toplarken bir eğitmen size doğru geliyor ve birşeyler söylüyor.Eğitmen ne söylüyor?
  • Aşkım uyan....Kabus görüyorsun herhalde,avaz avaz bağırıyordun....
Bu mimin anafikri; ben asla böyle bir çılgınlık yapamam...Keşke yapabilsem ama ancak rüyamda görürüm.Sevgiler...

10.03.2009

ÇİKOLATALI GRİSSİNİ


Selamlar...
Kapalı ve fırtınalı soğuk birgün.Çikolata yiyip biraz enerji toplayalım değil mi? 
1 kare paket bitter çikolatayı benmari usulü eritelim.Erimiş çikolatayı grissinilerin üzerine fırçayla sürüp,ister hindisan cevizine,ister fındığa,isterseniz de pasta süsüne bulayıp yağlı kağıdın üzerine dizin.
Buzdolabına kaldırıp donuncaya kadar orada bekletin.
Afiyet olsun...

9.03.2009

BUZLUK BÖREĞİ

buzluk böreği
Hepinize merhabalar...
Oğluşu okula gönderdim.Pazartesi işlerini biraz bitirdim.
Tarifimi yazmak üzere geldim.
 Zaman zaman hazırlayıp buzluğa koyduğum,birisi geldiğinde ya da canımız istediğinde hemen çıkarıp pişiriverdiğim pratik bir börek.
Üstelik çıtır çıtır bir lezzeti var ki... 

1 adet yufkayı tezgaha serin.
Yarım çay bardağı sıvı yağ ve onun 1/3 ü kadar suyu karıştırabilirseniz karıştırın.
Bu karışımdan yufkanın üzerine sürün.
İkinci yufkayı üzerine serip onun da üzerini yağlayın.
Karışımı yufka sayınıza göre ayarlayın,yetmezse çoğaltın.  

Sonra üstüste koyduğunuz yufkayı önce dörde,sonra herbir parçayı da ikiye kesip 
8 tane üçgen elde edin.
Hazırladığınız içi geniş tarafına koyun.
Ben patatesli yapmıştım,peynirli de güzel oluyor.

Sigara böreği sarar gibi ama ondan daha çok içle ve daha geniş biçimde saralım.  
Böreklerimizi hafif akan suyun altından geçirip,
birbirlerine değmeyecek şekilde buzluğa kaldıralım. 
Pişireceğimiz zaman buzlarının çözülmesini beklemeden,
üzerine yumurta sarısı sürerek 200 derecede kızarana kadar pişirin.  

Afiyetler olsun....

SEVGİYLE KALIN. 

8.03.2009

OĞLUMA MEKTUP...

SEVGİLİ ATA;
2002 yılının yağmurlu bir İstanbul sabahıydı.7 aydır canımın içindeydin.Birdenbire makineler minik kalbinin durduğunu söyledi.Doktorlar başıma toplanıp yeniden atmasını sağladılar kalbinin.Baban bile habersizdi olanlardan.Çünkü rutin bir kontrol için ordaydık.Ameliyata aldılar.Epidural olduğu için herşeyin farkındaydım.Kimseye aldırmadan elim karnımda 'bir küçücük aslancık varmış' şarkısını söylüyordum sana.
Seni karnımdan çıkarıp aldıklarında ağlamadın uzun süre.İlk ağlamanı duyduğumda gözyaşlarım sel oldu.Yüzünü gösterip götürdüler yanımdan.Bitti sandım,bitmemişti.Ben sana ne kadar inandıysam,doktorlar da o kadar inanmadılar.1500 gr 35 cm lik,kendi başına nefes alamayan,organları gelişmemiş,ancak sondayla beslenebilen bir bebeğe çok şans vermediler.Topuğundan aldıkları kanı bile durduramamışlardı.O ilk gece yağmur yağdı,ben ağladım..
Tam üç gün sonra gördüm seni.Küçücüktün.Ama benim canımdın.Hastaneden çıkıp eve geldim.Yatağına bakarak 30 gün boyunca seni bekledim.Evimize getirdiğimizde 1400 gr dın.
Bitti mi dersin...Hayır.4. ayında beyinde su toplanması var dediler,4 kez tomografiye girdin.Her birinde sonucu beklerken biz de orda bittik.Sonra sorun yok ama beyin damarlarında incelik söz konusu,ayağınızda bile sallamayın dediler.
9 aylıkken kucağımızda mosmor oldun birgün.Sonradan astıma dönüşecek hastalığının başlangıcıymış,10 gün hastanede yattık seninle.
Evimize döndük yeniden.Birden burnun,diş etlerin kanamaya,eklem yerlerinde kızarıklıklar oluşmaya başladı.Yine hastane yoluna düştük.İç kanama geçirmek üzere,kanı pıhtılaşmıyor dediler.7 şişe insan kanından ayrıştırılmış trombosit verdiler.Ve tam 1 sene boyunca her hafta gidip o minik ellerinden kan verdik.Sonucunu korku içinde bekleyerek.
Bu arada astım hiç peşimizi bırakmadı.Üzerine 6 ay içinde 3 kere zatürre geçirdin.Hele geçen sene gece olmasın diye dualar ediyordum.Uyuduğunda tıkanarak uyandığın için.İlaçları bünyen kaldırmadı.'Anne kalbim çok hızlı çarpıyor ' dedin.Taşikardi oluşmuş meğer.
Bu yıl biraz daha rahatız artık.Büyüdün güçlendin.
İşte sevgili oğlum...Savaşlarla geçirdiğin tam 7 yıl geride kaldı bugün.Bu kadar güçlü olduğun için,bu kadar hastalığa rağmen asla nazlı ve şımarık bir çocuk olmadığın için,bizim oğlumuz olduğun için sana çok teşekkür ederim.
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN....YÜZÜN HEP GÜLSÜN...SENİ HERŞEYDEN ÇOK SEVİYORUZ...
ANNEN....

7.03.2009

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN...

Selamlar...
Yarın tüm dünya kadınlarının günü.Bana kalırsa tüm milletler içinde bugünü kutlamayı en çok hakeden Türk Kadınıdır. Cephede erkeğiyle birlikte savaş veren bu kadınların sayesinde vatanımızda özgürce yaşayabiliyoruz.
Sahip olduğumuz bu gücün herzaman farkında olarak yaşamımızı sürdürmeliyiz.Hakettiğimiz değeri görerek,birbirimize destek vererek,evlatlarımızı da bu bilinçle yetiştirerek,birey olduğumuzu asla unutmadan.Çünkü biz güçlüyüz.Şurada bile nasıl bir dayanışma içindeyiz ve birbirimize hep destek oluyorsak,bu birliği hep korumalıyız.Güçlü bir toplum bu şekilde oluşur.

Sevgili arkadaşlarım hepimizin bu güzel günü kutlu olsun....

6.03.2009

IHLAMUR

Selamlar herkese..Bizde hastalıklar devam ederken ben de ağır bir sinüzitle yatağa düşünce evde yemek pişmez oldu.Sağolsun eşim elinden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyor.Oğlum yoğun bir öksürükle hastalığını sürdürüyor.Bugün öğrendiğime göre sınıfında da 10 kişi falan gelmiyormuş.Doktor boğmaca türü bir virüsün dolaştığını söyledi. Ben de madem yemek yok bari ıhlamur tarifimi vereyim dedim.Benim gibi ıhlamuru çok ta severek içmiyorsanız size hibisküsü önereceğim.Kırmızı renkli,bol c vitamini içeren hibisküsü ıhlamura bir tutam atıyorsunuz.Hem tadını çok güzelleştiriyor hem de rengine bir kırmızılık veriyor.Ayrıca öksürük için de oldukça faydalı. Ben ıhlamuru yaparken biraz ıhlamur,bir tutam hibisküs,elma kabuğu ve bir parça limon koyuyorum.Su ile kaynattıktan sonra altını söndürüp içine zencefil ve kabuk tarçın koyuyorum.Biraz o şekilde demlendikten sonra tarçını,zencefili,limonu ve elma kabuğunu içinden alıyorum.Böylece tadı acılaşmamış oluyor.Oğlumun ıhlamurunu nöbet şekeri denen şekerle tatlandırıyorum.Nöbet şekerinin de ciğerleri temizleme gibi bir özelliği varmış. İşte böyle arkadaşlar...Eşim yaptığı yemeklerin fotoğrafını çektirmediğine göre birkaç gün tarif yok maalesef.Artık sizinkilerle gözümü doyuracağım:)) Hepinize sevgiler...

5.03.2009

CİĞER TAVA


SELAM;
Gece 3 civarı elimi alnına koyunca ateşinin hala çıkmamış olduğunu gördüm ve kendi kendime 'çok şükür' dedim..Gecemiz iyi geçti.Sabah iğne yapıldı,yarın da bir tane var .
Neyse ateş olmadıktan sonra gerisi kolay.Nasıl moralim yerine geldi ,nasıl mutlu oldum..Sizlere de tekrar tekrar teşekkürler.Sizlerin de hasta olan yavrularınız çarçabuk iyileşir umarım..
Şimdiiii bu hastalık havasından çıkmamızın vakti geldi.Cumartesi gün yaptığım,hatta yazısını da hazırladığım ciğer tavayla işe başlayalım.
Buyrun;
Hafta sonları genelde pratik hazırlanan,severek yenilen yemekleri yapmayı severim.Ciğer tava da tüm ailenin onayından geçen bir lezzet olduğundan bu hafta sonu yapıp afiyetle yedik.
Kasaptan doğranmış şekilde aldığım dana ciğeri önce sudan geçirip, bir süzgeçte süzülmesi için bekletiyorum.
Bir tepsiye un ve biraz mısır unu koyuyorum.
Biraz da tuz ekleyip ciğerleri güzelce unluyorum.
Kızdırılmış bol sıvı yağda kızartıyorum.
Fazla yağını kağıt havlu üzerinde süzdürdükten sonra servis yapıyorum.
Siz yukarda ciğerlerin süzülmeden önceki halini görüyorsunuz:)
Sonra daha güzel bir şekilde çekebilirdim ama içerde bir canavar ' anne hadi bunu da çekmeden getirrrr! ' diye bağırırken daha fazla bekleyemedim. 
Yanında pilav,közlenmiş biber ve salata vardı.
Sevenlere şimdiden afiyet olsun diyorum.
Sevgiyle kalın.

4.03.2009

YAVRU KARTALIN PENÇESİ...

Hepinize merhabalar..Uğrayan,iyi dileklerini bırakan herkese çok teşekkürler..Ayrıca tek tek teşekküre geleceğim.
Henüz ateşimizi düşüremedik.Bugün daha da arttı.Kusma yüzünden de iyice halsizleşti.Birkaç gündür doğru dürüst birşey yiyemedi.Geçen sene de çok ağır geçirdiğimiz hastalıklar sonucu aldığımız ilaçlar taşikardiye yol açmıştı.O nedenle doktorumuz serum vermeye karar verdi.Bu akşam serum aldık,birkaç saattir ateşimiz düşmüş durumda.Yarın başka grup antibiyotiğe başlayacağız.Yeni tahliller yapılıp ciğer filmi çekilecek.Bu gece ateşi çıkmadan atlatabilirsek sanırım toparlanır.
Biz biran önce iyileşmesini bekliyoruz,o da okula gidemediği için çok üzülüyor.Umarım pazara kadar ayaklanır.Çünkü pazar günü 8 yaşına giriyor.
Tekrar herkese teşekkürler.Benim gibi hasta çocuğunun başında oturan tüm annelere acil şifalar...

3.03.2009

ANNE HASTA OLDUĞUM İÇİN YANIMDA YATAR MISIN??

Selamlar hepinize...Küçük adamım,yavru kartalım,canım oğluşum 3 gün önce öksürükle güne başladı,sonra ateş ve kusma eklendi.Ateşini bir türlü düşüremedik.Biraz ciğerler de etkilenmiş.Sanırım şu salgın hastalık furyasından o da nasibini aldı...Bizim telaşımız astımı olduğundan hastalığın biraz ağır geçmesi.Yoksa her çocuk böyle hastalıklarla boğuşuyor maalesef.
Başlıkta yazdığım gibi sıcacık yanaklarını yanağıma yaslayıp' yanımda yatar mısın?' diye soruyor.O söylemese de ben başından ayrılır mıyım?
Şimdi ateşi biraz hafifledi.Yattığı yerden BJK kupa maçını seyrediyor.Seni yazacağım deyince BJK formalı fotoğrafımı koy dedi.İşte karşınızda yavru kartal...
Kısacası her anne gibi böyle zamanlar elimizin ayağımıza dolaştığı zamanlar.O yüzden ziyaretinize içim rahat şekilde gelmek istiyorum.
Hepiniz sevgiyle ve sağlıkla kalın...

1.03.2009

ISPANAKLI MİLFÖY BÖREĞİ


Selamlar hepinize,
Buzlukta bekleyen ıspanakları ve milföyleri görünce kolay bir börek yaptım.
Sıvı yağda, doğranmış soğan ve ıspanaklarla biraz kıymayı kavurdum. 
Buzluktan çıkarıp 10 dk.beklettiğim milföylerin içine koyup,üzerine yumurta sarısı sürerek hafif unladığım tepside 200 derecede pişirdim.
Biraz değişik olsun diye farklı şekillerde yaptım.
Artık siz hangisini beğendiyseniz buyrun ondan alın.
Afiyet olsun.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...