31.12.2012

2013 E DOĞRU...


                            2012
GÜZELDİ.....
Ben sağlıklıysam....Oğlum sağlıklıysa...Sevdiklerim sağlıklıysa...
Güzel yaşanmıştır o yıl...
Sevdiğim yanıbaşımdaysa,hala sıcacık tutuyorsa elimi güzel geçmiştir o yıl....
Kimse eksilmemişse dünyamdan,kimse vazgeçmediyse dostluğumdan güzel yaşanmıştır o yıl..
2013 
DAHA DA GÜZEL OLSUN.....

******

HEPİNİZE MUTLU YILLAR...

29.12.2012

SAKIZ REÇELİ

HEPİNİZE MERHABALAR ...
Sakız reçeliyle tanışmam 10 yıl öncesine dayanır.
Çeşme'ye tatile gittiğimizde hemen her yerde sakız reçeli satılıyordu.
İki farklı kavanoz vardı ve birisi diğerine göre daha pahalıydı.
Ben de o zaman pahalısı iyidir diyerek onu almıştım.
 Evimize dönüp te reçelle ilk tanışmamda büyük bir şaşkınlık yaşamıştım.
Ben bildiğimiz reçellerden beklerken bu reçel kaskatıydı :)
Muhallebilerde kullanılmak üzere üretildiğine karar verip
bugüne kadar hep öyle kullandım.
Yine de başka türlü kullanım şekli varsa yazarsanız sevinirim.

 Bunu da annem bu yaz Ayvalık'tan almış.Yunan markası bir sakız reçeli.
Bu yaz bildiğiniz gibi SAKIZ ADASI cayır cayır yandı.O güzelim ağaçlardan geriye ne kaldı bilemiyorum.Böylesi bir doğal güzellik yok olursa çok yazık olur.
Bu akşamlık ta bu kadar..İki gündür gece 23:00 te evde oluyorum.Çünkü yıl sonu hesaplarını kapatmak için yoğun bir mesai yapıyoruz.
Öyle ki döner koltuğumla tam bir bütünlük sağladım. 7 rakamını düşünüp klavyede 5 e basıyorum.
Günün esprisi  Sonnur'dan geldi bugün.
"artık gözlerim kayıyor...."
Kendinize iyi bakın.Ben yarın da işteyim...
***********
SEVGİYLE VE TATİLDE KALIN....


26.12.2012

NİŞANTAŞI PAZARI-MİNESERA

MERHABA...
Bu  hafta sonu Ümitköy Minesera Avm'de açılan Nişantaşı Pazarı'na düştü yolumuz.
Pazar, alışveriş merkezinin içine kurulmuş.Asansörden inip te adımımızı içeri atınca geniş ve ferah bir manzarayla karşılaştık.
Stantlar geniş aralıklarla kurulmuştu.Belki de  henüz sayıca az oldukları içindir.

Genel olarak kalite iyiydi.Stant sahipleri oldukça kibar ve saygılıydı.Öyle ortalara saçılmış "ne alırsan 5 lira" tarzı şeyler yoktu.
  Çok kalabalık ortamları sevmediğim için burası bana güzel geldi.Ama "özellikle bir daha gider misin?" diye sorarsanız düşünürüm doğrusu.
Belki de bundan 10 yıl önce İstanbul'da oturduğumuz yıllarda sıklıkla gittiğim Akmerkez Pazarı'nın üzerine pazar tanımadığımdandır.

Sosyetenin harbisiydi o pazar.O günlerde aldığım şeylerin bir çoğunu şimdi mağazalarda bile bulamazsınız.O kadar güzel ve iddialıydı.
Sonradan o pazarı da ortadan kaldırdılar sanırım.
Şu anda adı sosyete,nişantaşı vb. olan pazarların tek güzel yanı çoraptan çamaşıra,bulaşık süngerinden tencereye,kazaktan bereye aradığınız şeyleri birarada bulabiliyor olmanız.
Benden bu kadar...Gitmek isterseniz fikir olsun diye yazdım.
Her zaman söylendiği gibi zevkler ve renkler tartışılmaz tabi kii.
Bu arada yarından itibaren işyerindeki "yıl sonu hesaplarını kapatma etkinliğine(!)" katılmak zorundayım.Pazartesiye kadar aralıksız çalışmaya devam.
O nedenle yazamazsam merak edip yollara düşmeyin...
Kendinize iyi bakın...
SEVGİYLE VE UMUTLU KALIN....

BU BÖCÜK CASUS BÖCÜK...

 
SELAM..
 
Nerdeyse 5-6 yıldır gündemde olan bir konu bu.İnsanların en özel anlarını dinleyip gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlamak...
 
Yayınlayan suçlu da kucağına çekirdek kasesini alıp büyük bir keyifle okuyanların hiç mi suçu yok diyebilirsiniz....Haklısınız.
 
Bizi huyumuzdur,fenalık bize yapılmamışsa hiç sesimizi çıkartmaz hatta suça bir şekilde ortak bile oluruz...
 
Haberlerde sokak röpörtajları yapıyorlar,halkımızın neredeyse %90 ı dinlendiğine inanıyor.Bu kadar normalleşmiş yani.
 
O yüzden başbakanın evinde böcük bulununca insanların şaşkın şaşkın dolaşmaları da bir garip doğrusu...Sonuçta bu gücü elinde barındıran kimi isterse onu dinler.
 
Bana sorarsanız,benim o insanlardan ne eksiğim var?Mutlaka beni de dinliyorlardır:))
 
CASUS BÖCÜKE NOT:Beni dinleyebilirsin ama sakın dedikodu yapma!!!!
 
ANAFİKİR:Böcük te olsa ne de olsa canlıdır deyip zamanında ilaçlama yapmazsan,birgün o böcükler yüzlerce olup evin heryanını sarıverir.


25.12.2012

YENİ YILA AZ KALA...YILBAŞI AĞACIMIZ


MERHABA....
2012 yi tamamlamak üzereyken evimize ışıltı,gönlümüze coşku veren ağacımızı da sonunda süsledik:))
****************
 

Dün hastane işlerim olduğu için izinliydim.İşlerim bitip eve gelince Ata ile beraber ağacımızı kurmaya başladık.İnanın süslemek falan dert değil,o dalları tek tek numaralı yerlere takmak epeyce bir zaman alıyor.
*******************

Tabii ki işin sıkıcı tarafını yapmak bana aitti.Herşey bitip ışıklarını da üzerine sarınca Ata elinde süslerle geldi.
***************
Süslerin çoğu benim el emeğim olduğu için ağacımız daha bir güzel oldu sanki:))
 **************

 Bizim kültürümüzde olmayan bir adet bu ağaç süsleme olayı.Haklısınız.Ben yeni yıla ait umut besleyebilmek,ruhumu,zihnimi güzel şeylerle doldurmak söz konusu olunca bunu hiç dert etmiyorum.Aksine ışıl ışıl bir görüntü çok ta güzel oluyor.
*********

Ağacın üzerindeki görünen ve görünmeyen keçe süslerim için ORAYA ve BURAYA 
bir de ŞURAYA  bakabilirsiniz.
Şimdilik bu kadar olsun....
SEVGİYLE VE IŞIL IŞIL KALIN.....


23.12.2012

PARA AKLAMA(!)

SELAM...
Yeni yıl geliyor...Bizler böyle dönemlerde büyük ikramiyeler için büyük hayaller kurmaya başlarız...
Her yıl aynı haber yankılanır tvlerde...Günlük faizi bu,şu kadar yat,şu kadar kat şu kadar bilmem ne alınıyor diye...
Bu mantıkla gidersen ikramiye kazanan bu insanların bu akılcı yatırımlarla vergi rekortmenleri listesine kıyısından köşesinden giriyor olmaları gerekir.Ancak ne hikmetse adları sanları hiç duyulmaz..
Ya  "para insanı yoldan çıkarır" "haydan gelen huya gider" gibi kıskançlık kokan atasözlerimiz doğrudur ya da bu insanlar kıt akıllıdır...
Bir de Kayseri'li talihli gibi 21MİLYON TL lik sayısal loto kuponunu çamaşır makinesinde heba etme durumu vardır ki içler acısıdır..Tv'de soruyorlar 'sizin başınıza gelse ne olur?' diye bazıları öyle yanıtlar veriyor ki sanırsınız  amca ayda bir büyük ikramiye kazanıyor...
Ben olsam direk başka bir boyuta geçmiş olurdum herhalde...
Bu bileti evin en güvenli,en kuru yerine sakladım...Çıkarsa pamuklara sarıp götüreceğim milli piyangoya...
Çıkmazsa canım sağolsun....
Ayrıca okuyucuya not:En yukardaki foto araba yıkatma sırasında fotoğraf makinesinin renkleri nasıl gösterdiğine  bakmak amacıyla arabanın içinden çekilmiş ve konuyla ilişkisi görülüp eklenmiş bir fotodur...Yoksa ne alaka di mi??
İyi pazarlar....
Yeni yılda hayallerinizin  'su'ya düşmemesi dileğiyle,
SEVGİYLE VE ŞANSLI KALIN...

21.12.2012

MİDYE DOLMA

İYİ AKŞAMLAR HERKESE....
Bu akşamın sürpriz menüsü midye dolmalarım.Karasal iklim insanı olmama karşın deniz mahsüllerine karşı her zaman  sempatik duygular beslemişimdir.Midye dolma da bunlardan birisidir ve abartı derecede çok yiyebilirim.Sınır tanımam desem yalan olmaz...
Koca da bunu bildiğinden alıp gelmiş bu akşam...Şöyle üzerine limonu sıkıp midyenin tek kabuğuna kaşık görevi yükleyip afiyetle yedim.
Bir yandan da taaa Erdek günlerine gittim...Yaz aylarında deniz keyfinin ardından saat 17:00 civarı gelen midyeciden koca bir tabak midye alıp yerdik.(Dayıcım kulakların çınlasın!!)Ne güzel olurdu.
Zaten Erdek'in aklımın köşesine yazdığım birkaç güzel hatırasından birisidir bu..Bir diğeri gece aldığımız kokoreçin lezzeti.Biri de evimin tam karşısından denizin üzerine batan güneşin harika rengi.
Nerden nereye geldik değil mi?
:))
SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN...

AN İTİBARİYLE KIYAMET.....

Sayın Okuyucu....
Bu postu gece yazıyorum...Taslak olarak kaydediyorum.
Türkiye'de kıyametin saat 13:12 sularında kopması beklendiğine göre öğle yemeğimden sonra tek parça halindeysem 'yayınla' butonuna basacağım...
NOT:
Bu postu okuyabildiğine göre 
"AN İTİBARİYLE "KIYAMET KOPMAMIŞTIR..........


(fotoğraf netten alıntıdır...)

KIYAMETTEN ÖNCEKİ SON GÜN....

 
SELAM...
İnsanoğlunun telaşına bakarsan yaşadığım son perşembeydi bugün...
Ben ne yaptım?İşten çıkıp yağmurlu Ankara akşamında servis bekledim...
Eve geldim....Yemek yedim..Biraz uyuyup uyanayım da  sanal alemlerdeki "son gün" muhabbetlerini takip edeyim dedim.
Saat 19:45 civarında uyudum..Beni unutan ev ahalisi yüzünden gece 01:30 a kadar uyumuşum.Uyandım,uykum bitmiş...
Dışarıya baktım,bembeyaz olmuş...
Saat 02:30...
Uyumayı başaramazsam yarın benim için bir kıyamet yaşanacağı kesin...
Çok sıkıcı.....Çok sinir bozucu...
 
 
 
 

 

18.12.2012

BEKLE....

YİNE BİR MERHABA.....

Son bir aydır hiç olmadığı kadar olumlu duygular içerisindeyim...Güzel haberler alıyorum.Çok daha güzelini ise bekliyorum...
Öyle bir haber ki;
bir kahve falı söylemi gibi 'gerçekleşmesi için daha zamanı var' ama hafiften kokusu çıkarsa da iyi olur kıvamında.Şu an dillendiremediğim ama uzunca zamandır beklediğim...
Ben "sabırsız kelimeler" diyorum böylesine.Anlatılmak için insanı dürtükleyip duran kelimeler.

*****************************
O yüzden yazdım bu gece.Anlaşılmaz olsa da bir parça paylaşmak istedim...
Yazımı yazdım,sütümü içtim...
GİDİYORUM....


17.12.2012

YENİ YIL DİLEK KESELERİ



          MERHABA...
Yeni gelen yıla hazırlık yapmak insana büyük keyif veriyor.Geçen akşam oturmuş televizyon izliyorken yeni yıl için farklı ne yapsam diye düşündüm.


Çok zamandır bir köşede boş boş duran keselerimi keçeyle süslemeye karar verdim.
 Bu keseleri hediye edeceğim insanlar  yeni yıldan ne dilekleri varsa yazıp kesenin içine koyup yılbaşı ağaçlarına assın....
Böylece hem keseler boş ve anlamsız beklemekten kurtulur,hem güzel bir süs olur hem de belki yazılan tüm dilekler gerçek olur...
Zamanım olursa daha çok kese hazırlamak istiyorum.Böylece daha çok insana ulaşır dilek keseleri.
Yeni yılda hepimizin,hepinizin dilekleri gerçek olsun.....
SEVGİYLE VE YARATICILIKLA KALIN...




16.12.2012

YENİ YILDA YENİ 'BEN'

Bir pazar akşamından daha merhaba....
Hafta sonlarının kısıtlı saatlerine sığdırmaya çalıştığım hayatımı bugün kendime ayırdım.Uzunca bir zamandır açık renk olan saçlarımı gittim koyu renge boyattım.
Aslında özüme döndüm desem daha doğru bir anlatım olur.Ama ne yalan söyleyeyim ben bile bu halimi unutmuşum...
Koyu tenli bir ırk olmamıza karşın sarışın nüfusunun yoğun olduğu ülkemde benim sarı saçlı olma nedenim saçlarıma düşen aklardı...En iyi açık renkle gizlenir telkinleri ile bu macera başlayıp devam etti...
Günler geçti,dün oldu....Artık sıkıldım..Yeni yıla bambaşka başlamak için gidip  kuaför koltuğuna oturdum...
Fena mı oldu??Yooo..Gayet de güzel oldu...
SEVGİYLE KALIN...

13.12.2012

BENİM KÜÇÜK AJANDAM

    SELAMLAR....
Yine yoğun bir gün oldu bugün...Gözümün önünde sayılar uçuşuyor...Yaz da yaz,hesapla da hesapla,düşey ara,yatay ara bitmedi..
*****
Sizlerle hafta sonu aldığım mini ajamdamı paylaşmadan günü bitirmek istemedim.
zaman artık dijital günlüklerin devri biliyorum ama yine de çantamda ajandam olmadan dolaşmayı sevmiyorum.
*****
Kimi zaman internette gördüğüm ilginç şeyleri not ediyorum,önerilen bir kitabı örneğin,kimi zaman bir tarifi.
Bazen aklıma bir fikir geliyor,sonra yapılabilecek bir şey.Not etmezsem unutup gidiyorum.
Bir söz,bir şiir....
Bir arkadaş bir cafe öneriyor diyelim,dinliyorum,gidip görmek istiyorum ama sonradan gündelik koşturmaların  içinde adını bile anımsamıyorum.
Bu yüzden birçok iyi fikir de kaybolup gidiyor ne yazık ki...
 İşte o nedenle vazgeçilmezim benim...  
Yanda gördüğünüz ise benim fuardan aldığım bir kitap...
Kendimi bildim bileli okurum.Bir iki kitap olmuştur bir türlü yıldızımın barışmadığı.
Bu kitaba da büyük bir hevesle başladım.
Bir türlü içim ısınmadı.Duygular,zevkler farklıdır,benim duyguma uymadı.
Başladım,bitiremedim.
Eğer ben bu yazarı severek okuyorum,kitaplığın bir köşesinde boynu bükük kalmasın derseniz isteyen birisine gönderebilirim.
Bunun için yapmanız gerekenler ekteki dosyada...:))Değil tabii ki...Kitap okumak aşktır.Öyle beni takip edin,orada ekleyin,burada çıkarın demeyeceğim.Bloğunuz bile olmayabilir.Yeter ki pazartesiye kadar isteyin...
SEVGİYLE VE KİTAPLARLA KALIN...



12.12.2012

12.12.12 ONİKİONİKİONİKİ

SELAM...
12 yıldır evliyim .10 yaşında yakışıklı bir oğlum var.Sözün özü hiç bir önemli tarihimi uyduramam bugüne..
****
Post yazarım ben de...
*****
SEVGİYLE KALIN...

11.12.2012

BU KİTAP KİMİN???(WHOSE IS THİS BOOK?)

İYİ GECELER...
Bazı zamanlarda 'kitabını yazsan roman olur' dedirten izler yakalarsınız hayatta...
Bakışa göre de değişebilir tabii..Nasıl görmek istediğinizle alakalı .
****
Geçenlerde gittiğim kitap fuarında çıktı bu iz karşıma...Hikayeye dönüşme olasılığı çok zayıf olsa da denemekten ne çıkar??

Fuardaki sahaftan aldığımız gezi kitabının içerisinden çıkan bir bilet.Bir İtalya hatırası.Üzerindeki tarihe bakarsan Mayıs 1997.Bir müze olmalı anladığım kadarıyla.
Gezdiğim yerlerden kendi hatıralarımı toplayıp getirmeye alışkın bir insan olarak bir başkasının hatırasıyla karşılaşmak daha da heyecan verici geldi.
Kimdi acaba bu kitabın sahibi??Hangi ülkeden kalkıp gitmişti?Kaç yaşındaydı,bay mıydı bayan mı?Yanında kimler vardı?Tek bilet olduğuna göre tek başına mıydı??Türk müydü acaba kitabı sahafa bırakan?
******
HEYOOOOOO diye bağırsam ''benim'' diye bir ses yükselir mi?Dünya küçük,sanal alem daha da küçük.Bulur muyuz elele versek??Şöyle konu komşu,eş dost sorsak soruştursak...
*******
Komik mi geldi???Olsun,komik olsun hüzün olmasın..Gerektiğinde cımbızla çekelim sevinçleri.Değiştirelim hayatın monoton akışını .Olmasa da,içimizi ısıtan bir 'acaba'nın kime ne zararı olur ki,biraz keyiften başka....
*******
Bizim bir de CEBELİTARIK'tan yola çıkıp hala dolaşmakta olan bir şişe hikayemiz var ki o da başlı başına bir efsanedir benim hayatımda.Anlamlıdır,güzeldir,dönse de dönmese de kocaman bir ufuk açmıştır hayal dünyamda...
*******
Şu an radyoda can alıcı parçalar çalıyor...Gecenin bu haline bayılıyorum.Gidiyorum şimdilik...
KENDİNİZE VE HAYALLERİNİZE İYİ BAKIN....

10.12.2012

ALAKASIZ CÜMLELER....


MERHABA...
Yeni bir haftaya başladık.Bugün Ankara oldukça gri ve yağmurluydu.Anlayacağınız pazartesi olmasının dışında ayrı bir kasvet kapladı heryeri.
*******
Tüm bu kasvet içerisinde bile gülümseyebiliyor olmam iş yerinin yetkili bazı kişilerince garip karşılandı,'bize de söyleyin,biz de gülelim' tarzı ince bir espri ile olay acıklı boyuta getirilmeye çalışıldı.
Ama onların belki de hiç bilmediği birşey,fazla ciddiyet benim bünyeme ters.
******
Öyle uzun uzun kasıntı duruşlar hiç bana göre değil.Ben ki yürek yakan derdim olsa ağlar,sızlar arkasından gülmeye devam ederim.Ne kendimi ne de insanları daraltmayı sevmem kısaca.
*******
Neyse bunu komik bir anı olarak not edip geçelim.
Hafta sonu ise pazar günü dışarıya çıkmadan pasta,börek eşliğinde çekirdek aile keyfi yapalım dedik ama yine  mümkün olmadı.Ya bizim içimiz durmuyor 'hadi' deyip atıyoruz kendimizi  dışarı ya da birisi dürtüyor illa..Sonuç;pasta kaldı  başka pazara..
********
Bu sefer de yolumuz Bilkent'e düştü.Yapılacak,bakılacak işlerimizi bitirdikten sonra Bilkent'teki Sanat Sokağı içerisindeki resim sergisine düştü.O gün müzayede varmış  eğer zamanımız olsa kesinlikle kalıp izlemek isterdim.

Resimin çok çok derinliklerine inip yorumlar yapabilen birisi değilim.Sanattan anlamak bile sanattır diyerek bu konuda hiç iddialı olmuyorum.
Kimi zaman da ruhumu yakalayan bir resim oluyor ona da bakmaya doyamıyorum.Yukardaki resim YUSUF TARIM'a aitmiş.Sanatçının bütün eserlerinde bu şekilde kapı çalışmaları vardı.Ve ben içlerindeki renge,eskiliğe,canlılığa bayıldım.İşte de böyle saf ve temiz bir şekilde ifade ediyorum.
Uzun lafı nereden kısaltayım bilemedim şimdi...Konuştukça çenem düşüyor.Arada bir uğramalı böyle yerlere de.Neresi dersen burada
Biz yine 3G olarak yani anne,baba,çocuk,anneanne şöyle bir renklere karışıp geldik.
Ey okuyucu yazının sonuna kadar gelebildiysen , sabrından ötürü kendini ödüllendir.
İYİ GECELER.....







9.12.2012

YÜRÜYORUM .....


......
Akşam....

 Eve dönüş,yorgunluğun ağırlığı altında....Adımlar yavaş,kafada binbir düşünce..Bazen paranoyak bir korku,hışırdayan yapraklar,kafayı çevirip bıraktığın yola kaçamak bir bakış...
******
 Bir adım,bir adım daha...Beklerken karşıya geçmek için  anlık bir görüntü.Akşam kadar kara,akşam kadar soğuk...
*****
BİTTİ...

7.12.2012

MARTI GÖRMEK İSTİYORUM.....

SELAM,
''Martı görmeyi özledim....Martı görmek istiyorum.''dedi benim denizlerde doğmuş ve yaşamış olan,iki yıldır yaşadığı Ankara'mın karasallığına alışamamış olan kocam....
Ata yanıtladı hemen:
''Eeee google a 'martı' yaz,görsele gir,orada birsürü görürsün.'
İşte teknolojik deformasyon,işte zamane....
Söz bitti....
SEVGİYLE VE ÖZGÜR KALIN......

(Fotoğraf net'ten alıntıdır...)

6.12.2012

ARKEOLOJİK KAZI !!!

 
Hepinize merhabalar,
Geçen gün gittiğimiz kitap fuarından aldığımız kazı setinden sözetmek istiyorum size.Fuarda yalnızca Ata değil biz de bu seti çok ilginç bulunca atıverdik sepete.
Alçı tarzı bir malzemenin içine gömülmüş dinazor iskeleti,Antik Mısır objelerini ufak ufak kazıyarak çıkarmaya çalışıyorsunuz.
 

Açıkça söylemek gerekirse bilgisayardan uzak geçireceği her anın değeri büyük olduğundan bu hobi seti hoşumuza gitti.Ata da meraklı davrandı.Setin fiyatı 25 tl civarında idi.
Eve gelir gelmez örtülerimizi ve gerekli tüm donanımları hazırladık.Bana göre 2-3 gün için keyifli bir uğraş bulmuştuk.
Eeee...keyif almadık mı dersiniz???Yoo,keyifliydi.Hatta öyle ki ''anne her hafta bir tane alalım,çok eğlenceliymiş.'' bile dedi canım oğlum....
 
Ama tüm bunlar 1,5 saat içinde oldu bitti....Ata içinden çıkan objeleri yıkayıp odasındaki hatıra eşya köşesine kaldırdı.Bana da yukardaki enkazı toplamak kaldı.:))
Şaka bir yana çocuklarımız için bu şekilde yaratıcı,üretken,hayal gücünü geliştiren oyuncakları keşfetmek için daha çok çaba göstermek gerekiyor.Onların ilgisini bu tür oyunlara yönlendirmek tüm aile için de keyif garantili bir uğraş olacaktır.
Bugünlük te benden bu kadar....
SEVGİYLE VE GİZEMLE KALIN.......
 
 
 
 
 
 
 

4.12.2012

RAHMİ KOÇ MÜZESİ - ÇENGELHAN



 
SELAMLAR YENİDEN;

İşte önceki hafta gidip te sizinle paylaşmak için can attığım;Rahmi Koç Müzesi...Ankara'daki varlığını yeni öğrenip hemen keşfe gittiğim yer.Ankara Kalesi'nin hemen karşısında.
Müzeye giriş yanlış hatırlamıyorsam 6tl idi,öğrenci de yarısı olmalı.ÇengelHan'ın içerisinde.Dolaşmaya üst kattan başlıyorsunuz,sonra alt kata inip devam ediyorsunuz.Alt katta eski otomobiller,merdaneli çamaşır makineleri,bisikletler yer alıyor.Hanın orta kısmında ise lüx bir restaurant var.Ayrıca müze gezinizde hoş bir canlı müzik size eşlik ediyor.

Üst kat ise eski anılarınıza ayrılmış.Yani ancak böyle ifade edebilirim.Kimimiz için çocukluğunun,kimimiz için gençliğinin bir yansıması bu müze.Hatta bazı objeler de var ki 3-5 sene önce hayatımızda olup şimdi neredeyse antika saydığımız türden.Bunları gördüğünüzde zamanı,eşyayı,hayatı ne kadar çabuk tükettiğinizi daha iyi anlıyorsunuz.

Eğlene eğlene,büyük bir zevkle müzeyi gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile.En az iki saatlik bir zaman ayırmanız gerekiyor buraya.
Müzede aklınıza gelebilecek her türlü koleksiyon var.
Tarihi koleksiyondan,fotoğraf makinelerine,atari oyunlarından tahta oyuncaklara,eski dikiş makinesinden Hower süpürgelere neler var neler....
 Tüm aile güzel bir zaman geçirmek için gidilebilecek bir yer.Hem oradan çıkıp yokuştan aşağıya salınıp GRAMOFON CAFE'ye de uğrarsınız.
Ben sizi fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum.Bunlar aralarından seçtiklerim.Fotoğraf çekmek serbest olduğundan hemen herşeyin fotoğrafını çektim diyebilirim.





Fotoğrafların üzerine tıklayarak ayrıntılı inceleyebilirsiniz.
Tabii yine de oraya gidip kendi gözlerinizle görmenizi şiddetle öneririm.







Bu arada bugün Ankara'ya da ilk kar düştü.Artık kış geldi diyebiliriz...Bu kış aylarını sıkılmadan geçirmek için fikirleri olan varsa üşenmesin yazsın...
SEVGİYLE VE SAĞLIKLI KALIN...



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...