İKİNCİ DÖRTLÜK

TEKRAR MERHABALAR....

Bu yıl 4. sınıfı bitirecek olan Ata'ya ikinci dörtlük için farklı seçenekler yaratmaya çalışıyoruz...Bugün Ankara'da bir özel okulun aday sınavına katıldık.Sadece 4. sınıflardan bu sınava katılan 550 kişi vardı ve kontenjan 10 kişiyle sınırlıydı...

Bugün anladım ki üniversiteye bile girmek için çok daha fazla şansın var.Okul tıklım tıklımdı. Meğer yıllık 20000 tl'ye yakın parayı bir çırpıda verebilecek ne çok insan varmış!!

Biz bu sınava girmesini özellikle kendini değerlendirebilmesi için istedik.Hani şu şu bildik sınav kaygılarını yenmesi,daha iyisi için daha çok çalışması gerektiğinin farkına varması için.Okul bir miktar da başarı bursu veriyorsa ve bunu hakederse imkanlarımızı ne kadar zorlayabileceğimizi görmek için...

Sınav bitti...Bizim minik adam ağlayarak çıktı.3 soruda yanlış yaptığını düşünüyormuş ve geri dönüp düzeltmeye zamanı kalmamış.O öyle ağlayınca ben de dayanamayıp başlayacaktım döktürmeye...

Oysa sınava girerken çok ta sakindi.Demek ki içinde gizli bir hırs varmış.Sardık sarmaladık,öptük kokladık...Neyse ki çabuk toparladı.Haaa ne dedik;buradan alacağın ders 'ben nerde yanlış yaptım????' ''Çalışmada birşeyler eksik kalmış....Burası için ya da okuldaki sınavların için hiç farketmez,anlamadan geçtiğin konulara dönüp tekrar etmelisin...''

Hepimiz için farklı ve heyecanlı birgün oldu...Sonuçlar cuma günü açıklanıyormuş..Bakalım ne olacak:))

Yapmaya çalıştığımız tek şey 'ben hep başarılıyım' rahatlığıyla kendini geliştirmeyi bırakmasına engel olmak,aklı,zekası yetiyorken hakettiğine ulaşmasını sağlamak...Sahip olabileceklerini göstermek,bundan ötesi O'na kalmış.....

SEVGİYLE DOLU BİR HAFTA SONU DİLİYORUM....

BİZ GİDERİZ TATİLE:))

SELAMLAR....

Hani güneş yüzünü azıcık gösterdi ya...Bizde de tatil için kıpırdanmalar başladı.Ankara'nın -abartısız- dondurucu soğuğuna nasıl sabrettik bilmem..Çünkü şu iki ay hiç geçmeyecek gibi geliyor.

Önce bir Bodrum planı yapıldı.Bodrum'dan KOS'a geçilecekti.Sırt çantalarımız ve yeşil pasaportlarla 15 dk.lık feribot yolculuğu sonunda sehiriçi yolculuğundan bile hızlı bir yolculuğun tadını çıkaracaktık.

Sonra eşimin aynı tarihlerde yurtdışında bir toplantıya katılması gerektiği belli olunca hoooop baştan yapmaya başladık tatil planını.

Acaba biz de mi gelseydik yurtdışına.?Uçak biletlerine,otellere bakıldı.Hesap kitap yapıldı.Rota birden değişiverdi.

Son durum;bazı şeyler netleşmediğinden son karar verilmedi.Şimdilik haritayı bir o yana bir bu yana çevirip dursak ta tatilin düşüncesi bile güç vermeye yetiyor.

Şimdilik benden bu kadar....Bakalım yeni gelen günler ne getirecek????

(fotoğraf ALINTIDIR)

BAZILARI IŞIL IŞIL ÖLÜR....

Sevgi bu kadar mı taşar gözlerden...Bu kadar mı canlanır bir fotoğraf...

Aşkı bu kadar güzel yaşayan ve içinde hiç söndürmeyen o dev kadın bugün yüreklere bir çizik atıp gitti....

Her ölüme bir son söz yazılır ya mutlaka...Onun için de yarın manşetlere yazılacak son söz

yüreğinin öbür yarısına kavuşmasıyla ilgili olur sanırım...Geride kalanlara da ufak bir teselli...

Üreten,düşünen,daha yapacak çok şeyi olan insanların ölümü çok daha fazla üzer beni...Ama arada kaçıveren,unutulan bir soru var; KANSER denilen bu dert neden bu kadar çok arttı?5-6 yıldır kullandığımız cep telefonları mı kanser yaptı hepimizi sizce...Yoksa birileri bizi buna inandırmaya mı çalışıyor?

Hani Çernobil faciasından sonra televizyonda birileri çay yudumlayıp 'için için,bakın bana birşey olmadı' demişti ya...Hani radyasyonlu diye satılamayan fındıkları ilkokul çocuklarına dağıtmıştık.'Bedava fındığa geeellll'Şimdi de süt dağıtacaklarmış ya:))

Amaaan...Siz bana bakmayın...Fenayım ben,komplocuyum.Aklıma böyle garip şeyler gelir bazen.

Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın.....

(IŞIKLAR İÇİNDE KAVUŞSUN ELLERİNİZ SEVGİLİ MERAL VE YAMAN OKAY....)