31.10.2012

YAZDAN KALMA TEBESSÜM....



SELAM...
Bodrum,Bitez...Sahile giden yolda gülümseten bir tabela...
Türk insanının duygularını ifade etmeye çalışırken inceden laf sokuşturmaya çalışması meşhurdur malum...Caydırıcılığı tartışılır :))
Yazın sıcak günlerini özleyip karıştırılan tatil fotoğraflarının arasından çıkan akşam eğlencesi işte...
SEVGİYLE VE GÜLÜCÜKLERLE KALIN....


28.10.2012

SEVGİLİ ATA'M........

SEVGİLİ ATA'M
Kendim,ailem,çocuğum ve tüm milletim adına sana bir kez daha teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet yolundayken senin yanında olan tüm yürekli insanlara da sonsuz teşekkürler.
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN....
Sevgiyle,vatanınızda ve özgür kalın.

21.10.2012

ALMANYA GEZİSİ-2 (FRANKFURT)




 SELAMLAR....
Soğuk mu soğuk Frankfurt Gezisi'nden birkaç kare ekleyelim bu akşam...
Kaiserlautern'den Frankfurt'a giderken...Yollar kaymak gibi dediğimiz türden ve etrafı tamamen yemyeşil.Neredeyse yol boyunca ve gezdiğim yerlerde ağaçlık olmayan yer yoktu.
Frankfurt'taki ana tren istasyonu.Çevredeki yerleşim yerlerine ve havaalanına giden tren hatları var.Yaşanan tek zorluk tabelaların hep Almanca olması.Bu nedenle bir çok hattın içinde doğrusunu bulmak zor olabiliyor.Hadi buldunuz diyelim doğru hattın yanlış yönüne binerseniz de hiç aklınızda olmayan şehirleri gezip geliyorsunuz:))
Avrupa Merkez Bankası'nın önündeki euro heykeli.



Alışveriş merkezleri ve ünlü mağazaları,sokak konserleri ile ünlü Zeil Caddesi'nin girişi.
200 metre yikseklikteki Main Tower'ın asansöründe...
MAİN TOWER'a çıkış kişi başı 5 euro..Manzara görmeye değer.

Tepeden baktığınızda şehri daha iyi anlıyorsunuz.Bir yanda trenlerin,bir yanda şehri ikiye bölen MAİN Nehri'nin üzerindeki gemilerin ve diğer yanda da yoğun bir uçak trafiğinin olduğu bir şehir.Ancak buna karşın araç trafiği alabildiğince düzenli.
Bu arada nehir aynen fotoğrafta görünen renkte..Zaten şehir de fazlasıyla gri ve soğuk.
Dedim ya tepeden şehri iyi görüyorsunuz diye,yukardan bakarken nehrin diğer yanında bir kalabalık gördük.İner inmez doğruca oraya gittik.

İkinci el pazarına denk gelmişiz.Kıyafetler,çantalar,eski tahta bavullar,tahta oyuncaklar,ayakkabılar,radyolar,plaklar,eski fotolar,madalyalar...Aklınıza gelebilecek herşey...Çok az gezebildik,biz gittiğimizde toplanıyorlardı.Ah dedim daha önce çıksaydık ya şu kuleye:))

Bu akşamın payına düşen bu kadar....Yeniden görüşmek üzere...
SEVGİYLE VE SEYYAH RUHLU KALIN....









18.10.2012

ER'K'EN ER'G'EN....

Merhabalar....
Bir insanın sabah aynaya baktığında burnunun üzerinde koca bir sivilce görmesinden daha korkunç ne olabilir sizce?????
Tabii ki 11 yaşındaki oğlunun burnunda çıkmış sivilceyi görmek!!Öyle bir şaşkınlıktır ki bu anında hafıza taranır,ergenlik ne zaman başlar diye düşünülür ama işin içinden çıkılmaz.Benim 7 ayda anne karnında durmaktan sıkılıp dünyaya geliveren Minik Ata'm büyüyor mu ne???
Devlet 4+4 sistemini getirip oğlum birdenbire ortaöğretim öğrencisi olunca ergenlik te mi öne alındı yani?O daha 'anne benim burnumda niye bu çıkmış?' diyen bir çocuk .
Çenesinde ve alnında da mı var ne???'Aman oğlum oynama onlarla yüzünde kraterler oluşur sonra' tembihleri yetecek mi?
Offff ki of....ALMANYA yazısı bugün de kaldı işte.Bir kaç fotoğraf eşliğinde birkaç cümle yazayım yine de.Yılbaşı süsleri satan bir mağazada çekmiştim bu fotoğrafı.Aklınıza gelecek ya da gelemeyecek harika süsler var.Özellikle ahşaptan yapılmış olanları harika.Ancak oldukça pahalıydı.

Tabii ki bizde yeni yeni başlayan yılbaşında ağaç süsleme alışkanlığının orada uzun yıllardır olduğunu düşünürsek,en özelini yapmak için parayı sorun etmiyorlardır herhalde.
 
 Bu arada fotoğraflar gizlice çekilmeye çalışıldığından renk ayarları çok güzel olmamış ama yinde de fikir verir diye düşünüyorum.
Gecenin konusuna gelince fikri olan paylaşsın lütfen.Ya da okuyup okuyup bir not bırakmadan gidin:))
SEVGİYLE,UMUTLA VE HOŞ-ÇA KALIN....

SONBAHARIN RENGİ....

SELAM....
Hüzün eser sonbaharda saçların arasından...Yarım kalmış,yeniden yaşanmak istenen anlar kalmıştır yazdan.Şule,Pınar kulaklarınız çınlasın...Yaz biterdi,walkmanle Sezen Aksu dinleyerek dolaşıp durmalarımız da son bulurdu.Kapşonlu sweatleri giymeye başlar,azıcık daha tadını çıkarmaya çalışırdık günlerin.
Sonbaharın rengini ise o yıllarda çok ta farketmezdik aslında.
İşte Almanya'da bu renklerin içinde kaybolurken tüm bu gençlik anılarım aklıma geldi.Bir de bu rengin annemin en sevdiği renk olduğu....Toplayıp getirebilsem keşke dedim.
 Bu akşam aslında Almanya notlarına devam edecektim ama salonda biraz kestirme faslı uzayıp gidince bir başka zamana bıraktım.Bloğuma sonbaharı iliştirip gidiyorum.
Hepinize iyi geceler...
MUTLU KALIN....

16.10.2012

DÜĞME..


SELAMLAR HEPİNİZE...
Geçen yıl bu fotoğrafı ekleyip devamını getirmeden bırakmışım öylece...
 
*************
Kimbilir belki de sevmedim sonradan..Butik kurabiye denemelerimden biriydi.Bugün taslak yayınlara bakarken gördüm.
 
***********************
Ve ona da bir şans vermeye karar verdim:))
***************************
SEVGİYLE VE RENGARENK KALIN...

11.10.2012

ALMANYA GEZİSİ-1

SELAMLAR HEPİNİZE....
Almanya'daki ikinci günümde bloğuma birkaç küçük not düşeyim istedim.Dün sabaha karşı 04:20 uçağı ile yolculuğum başladı.Uçakta heryer doluydu ve Luthfansa uçağının tamamı çoluk,çocuk,yaşlı,genç Türklerden oluşuyordu.Dolayısıyla yolculukta hiç yabancılık çekmedim:))
**********************
Frankfurt'ta indiğimde yerel saatle 07:00 olmuştu ve  gün yeni ağarıyordu.Hava soğuk ve griydi.Ben kabanımı yanıma alıp gitmiştim neyse  ki.Sonra eşim beni karşıladı ve kiraladığımız arabayla Kaiserlutern'e doğru yola çıktık.Yollar o kadar güzel ve yeşilliller içindeydi ki biran aklıma Ankara-İatanbul yolunun sonsuz bozkır hali geldi.
***********************
Biz kalacağımız yere ulaştık hava daha da keskinleşti.Gece uçaktaki iki saatlik uykumla öğleden sonraya kadar gezmeyi başardım.Sonra inadı kırıp bir-iki saat dinlendim.Akşam yeniden tura başladım.Ayrıntıları sonra yazacağım.Sayfamı bu güzel pinyatalarla süslemek istedim ilk yazımda.Ata olsa şimdi 'anne alalım mı doğum günün partime?' derdi.Futbol toplu olanı da vardı aslında ve fiyatları Türkiye'ye göre uygundu.Ama bavulda ezmeden götürmek zor olur diye düşünüp vazgeçtim.
*********************
Sabah erken saatte uyanıp kahvaltı yapmaya gittim.Kahvaltı dediysem ne yazık ki kruvasana talim yine.Şu yurt dışında karnını doyurmak gerçekten zor.Şöyle peynirli,ballı,tereyağlı,yumurtalı,ekmekli bir kahvaltı olmadan ben doydum diyemiyorum doğrusu.
*********************
Neyse şimdi sıkıca giyinip gezintiye çıkma zamanı.Şimdilik bana müsade...
SAĞLIKLA VE SIMSICAK KALIN...

4.10.2012

BİR ŞEHİT TORUNU OLARAK 'SAVAŞA HAYIR'

SAVAŞA HAYIR....
Hem de bizim olmayan bir savaşa kesinlikle HAYIR!.....İçine çekilmeye çalışıldığımız bir savaşa HAYIR!Çocuklarımızı bir cehennemin içine atacak bir savaşa HAYIR!!!!
*********************
Yıllaaaar önce daha babam kundakta bir bebek...Dedemse gencecik,yakışıklı bir delikanlı.O zaman da birileri bizim olmayan bir savaş için Kore'ye gencecik Türk evlatlarını gönderirler.Ne bir köylü çocuğu olan dedem ne de diğer gençlerin masa başında el sıkışanlar için değeri yoktur çünkü.
**********
Dedem Kore'ye gider,SAVAŞmaya...Ne düşünmüştür giderken,içinden neler kopmuştur bilemiyorum.Oğlunu doğururken yaşamını yitiren karısını mı düşünmüştür,anasına emanet edip gittiği yavrusunu mu???
************
Dedem Kore'ye gider ve bir daha hiç  dönmez!!!
İŞTE SAVAŞ BÖYLE BİRŞEYDİR....
(Fotoğraf internetten alıntıdır.)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...