30.11.2012

İŞYERİNDE AŞURE KEYFİ..

SELAM,
Bugün ay sonu yoğunluğunda olacağımız için fazlasıyla stres dolu bir gün geçireceğimi düşünürken aksine yoğun ama huzurlu geçti.
Öyle ki işyerimizin emektarlarından Osman Bey bile neşeliydi bugün.Oysa her ay sonu öyle derin,öyle içli ''offffff''lar çekerdi ki..Bir kere bile of demedi.
Onun bu olumlu havası işyerinde dalga dalga yayıldı.Herkes yüzünde anlamsız bir gülümsemeyle çalışıp durdu.
Bütün bu gariplikler içinde bir de aşure etkinliği vardı.İki tane aşçı gelip aşure pişirdi.Biz de işyerini kaplayan yoğun buharın içinde kaldık.Ben bulduğum her mutfağa inip cep telefonumla tüm aşamaları görüntülemeye çalıştım.Bayan aşçının 'sakın beni çekme' tembihleriyle kıyıdan köşeden birşeyler yakaladım.
Pişer pişmez de en sıcağından bir kase kapıp masama geldim...Bir yandan çalışıp bir yandan aşuremi afiyetle yedim.
Aynı sakinlik ve huzuru yarın için de istiyorum....Hafta sonu gelmişken gerginliğe katlanmak daha zor oluyor çünkü...
Bu arada Ata hafiften boğaz ağrısından şikayet eder durumda.Bir yandan da gözkapağı kıpkırmızı şişmiş.
Bu hafta sonu için bir kaç planımız vardı.Eğer kendini iyi hissederse uygulayabiliriz..
Gidiyorum artık...Kendinize iyi bakın..
SEVGİYLE VE PAYLAŞIMLARLA KALIN....


29.11.2012

'SAMSUNG MV900F' ALDIK EN SONUNDA...

SELAM,
Çok yakın bir zamanda size sözünü ettiğim fotoğraf makinesi bugün evimiz sınırlarından giriş yaptı.
****
Ben 'aman da ne güzel,olsa olsa benim olsa' diye söylenip durdukça koca dayanamayıp yurtdışına giden ilk tanıdığa vermiş siparişi.Daha önce de yazmıştım henüz Türkiye'de satışa çıkmadı.Kısaca hd kalitesinde çekim yapan,wi fi özelliğine sahip,16mp lik bir akıllı makine.
Gizli saklı özelliklerini deneye yanıla öğreneceğim.Renk olarak ta en çok istediğim renk olmuş;BEYAZ..
****
Fiyat olarak 360 $.Türkiye fiyatı bundan ucuz olursa başımı hangi taşlara vurayım siz söylersiniz artık:))
****
Bu  güzel sürprizin dışında bugün güzel geçti.Bugünlerde içimden geçirdiğim şeyler bir bir gerçekleşiyor.
*****
Bunda da vardır bir hayır diyorum.Şimdi açık açık yazamadığımdan anlatamıyorum ama bilin ki mutluyum..
*****
Şimdilik hoşçakalın.Yarın ayın son günü.Yani benim kabus günüm.Hesapları kapa,raporları hazırla....la..la...la...
SEVGİYLE VE MUTLULUKLA KALIN..

27.11.2012

GRAMOFON CAFE

 SELAMLAR ...
Önceki postta yazdığım gibi Ankara'mızda bir gezintiye çıktık  pazar günü....

Ankara öyle İstanbul gibi bağıra bağıra reklamını yapan bir şehir değil.Ankara mütevazi,sessiz ve kendini göstermekten sıkılan bir şehir.O yüzden el yordamıyla keşfediyor olmanız da çok doğal.
Gramofon Cafe'yi bir tv programında görüp aklımın köşesine yazmıştım.Pazar günü gezimizin bir sonuna ekleyiverdim.
Koyuncu Yokuşu'da yer alan ,oldukça farklı bir yer.Bir gramofon ve plak müzesi mi desem,Türkiye'nin en ölümsüz sanatçılarının özenle yerlerini aldıkları bir sanatevi mi desem bilemedim.
Bize Müzeyyen Senar ve Zeki Müren'in plakları denk geldi...Muhteşem bir müzik keyfi oldu...Başka bir zaman boyutuna geçtik sanki.Öyle güzeldi ki...
Plak şeklindeki menüden peynirli ve ıspanaklı gözlemelerimizi söyleyip yanında çayla afiyetle yedik.
Dışarıdan hiç bilmeyen biri için sıradan görünebilecek bir cafe.Ama duyan gelmiş derler ya aynen o şekilde tüm masalar doluydu.
En nostaljik ve süper görüntü de içeride çıtır çıtır yanan sobanın üzerinde pişirilen kestanelerdi....
Görüntüsüne,kokusuna dayanamadıysanız hemen siparişinizi veriyorsunuz.
Kısaca demem o ki Ulus tarafına yolunuz düşerse uğramanızda fayda var.İnternette kendi sitesinden de bilgi alabilirsiniz.
Biz başka bir gezi planının devamında uğradık oraya.Ki bu gezinin yazısını en sona sakladım.Çünkü o da ''şimdiye kadar neden haberim olmadı?'' diye kendime kızdığım harika bir gezi oldu.
İşte benden bu akşamlık ta bu kadar....
SEVGİYLE VE MAZİYLE KALIN....

25.11.2012

A.O.Ç. YOĞURT SÜTÜ

 SELAMLAR...
Bugün epeyce gezip dolaştık.
Üstelik Ankara'nın daha önce görmediğimiz yerlerini.
Bunları önümüzdeki günlerde paylaşacağım...
Bugün abimden duyup ta almaya gittiğimiz Atatürk Orman Çiftliği sütünden söz edeceğim.


Çiftlik kavşağındaki A.O.Ç. satış yerinde 5 ltlik kutularda satılıyor.Kutunun içinde yoğurt mayası da var.Kısaca yoğurdunuzu pratik bir şekilde yapabiliyorsunuz.
        Methini duymuştum ama bugün orada insanların kapış kapış aldığını görünce iyice emin oldum.
Fiyatı 10.50 tl civarında.Çiftliğin yeni yapılan yollarını aşarak alıp geldik.Ben tabii ki sütü riske atmamak adına anneme teslim ettim.
Yarın sonucu  almış oluruz :))
Sadece süt değil doğal şekerli incir reçeli,kuru üzüm,peynir,nar ekşisi,nar suyu ve peynir de aldık.Ankara'da oturanlar mutlaka uğrasınlar derim ben.
Benim için yoğun geçecek bir hafta başlıyor...
Yine de bugün öyle güzel bir gün yaşadım ki bana birkaç gün  yeter herhalde..
SEVGİYLE VE DOĞAL KALIN...
 EK:Son fotoğrafta gördüğünüz gibi sonuç oldukça başarılı.
Artık bu sütün 3 ltlikleri de piyasaya çıkmış durumda.Migros,Carrefour,Çağdaş vb. birçok markette de satılmaya başlanmış.

23.11.2012

DÖRTYÜZKIRKDÖRT-444

SELAM;
Daha önce sözünü etmiştim..Ailecek tiyatro oyununa gittik diye.Hem de 3 kuşak birden.Biz 38likler karı-koca,11lik oğlumuz,65lik annem...
Özellikle arayıp tarayıp hepimize hitap eden bir oyun bulmaya çalıştım.
Ankara festivali için gelen ALTIDAN  SONRA Tiyatrosu'na ait 444 adlı bir oyun.Olaylar bir çağrı merkezinin gece vardiyasında geçiyor.Ve öyle beklenmedik bir sonuçla bağlanıyor ki ...
Hepimiz oyundan çok zevk aldık.Bir de en önden seyretmenin keyfi de vardı.Şiddetle tavsiye ederim.Şu benim hastalığım olmasa birkaç oyun daha seyredecektik ama ne yazık ki yerler dolmuş...
Daha çok gidebilmeli aslında...İnsan tüm stresinden arınıyor.Kafası rahatlıyor...
Gerçi stres bir mi???.Bugün benim için stresin,öfkenin en üst seviyede olduğu bir gündü.Sanki insanlar özellikle damarıma bastılar...
Çok üzüldüm sıkıldım ama sonra düşündüm ki onların benim kocaman dünyamı göremeyecek kadar sığ bir dünyaları var...Hani bana 'çok sığ bakıyorsun 'diyen adam var ya bugün O'na bu lafım....
SIĞ bir kızın bloğunu okuyorsun 'geniş görüşlü adam'
Neyse şimdilik kaçtım...
HOŞ kalın..


22.11.2012

SAFRAN 'SARI' DEĞİLMİŞ...

MERHABALAR...
Bugünlerde yeni şeyler öğrenme dönemindeyim sanırım...Fıstık olayından sonra şimdi de safranla yeni bir şaşkınlık yaşadım.
Ben oldum olası safranın turuncuya çalan sarı bir renk olduğunu sanıyordum ki bir de bu rengi varmış.İşyerinde bir arkadaşa İran'dan gelmiş.Ben de her zaman yaptığım gibi öğrendiğimi paylaşmak istedim.Bilen biliyordur,bilmeyene de benden bir RENK olsun:))
Bu arada bugün işe yeniden başladım.Sıkıntım azalmış olmakla beraber hala devam ediyor açıkçası.En azından artık 'hapşırabiliyorum' :))
Şimdilik gidiyorum....
SAĞLIKLA VE SEVGİYLE KALIN.....

21.11.2012

ALABİLDİĞİNCE HAPŞIRMAK İSTİYORUM..

SELAMLAR...
Önceki akşam ailecek Ankara Tiyatro Festivali kapsamında gelen bir oyunu seyretmeye gittik.Ki ben size bu oyunla ilgili yazacaktım.
O akşam işten çıkıp birşeyler yedikten sonra eşimle buluşup tiyatroya gittik.Oyun başladığı anda benimde sol yanımda hafiften bir ağrı başladı.Bıçak saplanır gibi bir ağrı.Bende zaman zaman olan ve hastane ziyaretlerimin sonucunda 'gaz sancısı' veya 'strese' bağlanan türde bir sancı.Kimsenin keyfini bozmak istemedim.
Eve gittikten sonra şiddeti arttı.Belli bir seviyenin üzerinde nefes alamama,sağa sola dönememe,esneyememe..Bunlardan birini yapmaya kalktığımda o derin sancı bana bağırtma seviyesinde acı veriyordu.
Sabah herşeyin geçtiğini düşünerek yataktan kalktım,işe gitmek üzere hazırlanacaktım ki sancının yayıldığı nokta da ,acı da artmıştı.
Artık doktora dert yanma vakti diyerek yola koyulduk...
Sonuç,sık geçirilen enfeksiyonların sonucu kalp zarının etkilenmesi.Burada oluşan iltihabın yaptığı baskı sonucu gelişen ağrı.Bir ay kullanılacak bir hap ve hapın bitiminde yeniden doktor kontrolü.
Yastıkları üstüste koyup hafif oturur pozisyonda yatıyorum.Kendimi çok kıpırdatmazsam sorun yaşamıyorum.Ama insan da sürekli öyle kalamıyor ki....
Hele ki HAPŞIRMA refleksi geldi mi iş korkunç bir boyuta varıyor.Hani engel olamayıp ta hapşırıversem herhalde acımdan ölürüm.Derseniz ki tutmak ta tehlikeli bir durum..Evet 'sakal,bıyık ikilemi' diye yanıtlarım.
Bu nedir...yaşayan ,bilen var mıdır??.Ne zaman geçecek,ne zaman normale döneceğim?? 'Neyin var?' diye soruyorlar.Sol yanım tutuldu ,diyorum.Aynen boyunun,belin tutulması gibi bir duygu,Başka türlü anlatamıyorum.
Bitsin istiyorum....
Hapşırmak,esnemek,derin derin nefes almak istiyorum...Yoruldum...
SEVGİYLE VE SAĞLIKLA KALIN...
****
 (fotoğraf net'ten alıntıdır.)


18.11.2012

YENİ YILA HAZIRLIK...

İYİ PAZARLAR....
Yeni bir haftaya zinde başlamak için pazar akşamından zamanında yatıp iyice uykuyu almak gerekiyor.Yoksa bütün bir hafta leyla modunda gezmek zorunda kalıyor insan.Pazartesi trafiğini bahane eden servisçi de  saat 07:00 dan önce gelmeye kalkınca tam bir pazartesi sendromu yaşanıyor.
O yüzden yazımı kısa tutup gitmeliyim....
Bu hafta sonu bol bol dinlendim...Önce bir sirke gitme planı yapıldı.Saati yanlış hatırlamışım,gidemedik.Biz de evde pazar keyfi yaptık.Cumartesi akşam Ata'yla yılbaşı süslerimizi düzenlemeye başladık...Arabalar özel istekle bize eşlik ettiler..Biraz renksiz gördüğümüz süslere müdahale ettik,canlandırdık.
 
Daha yapacak çok hazırlık,az zaman var..Geçen yılın son 4-5 günü gece 23:00 lere kadar süren mesaileri düşününce...Yılbaşında artık Ata'ya ayıp olmasın diye zar zor beklemiştim gece yarısını.Bu yıl daha planlı olmalıyım.Yılbaşı akşamımı ziyan etmek istemiyorum doğrusu...Muhasebede çalışmanın cilveleri diyerek konuyu kapatıyorum.
Kendinize iyi bakın...
SEVGİYLE VE RENKLİ KALIN...
 
 
 

16.11.2012

BİR YAPRAĞIN YALDIZLI ÖYKÜSÜ

MERHABA,
Yan tarafta duran ve sayfamı süsleyen bu güzel çalışma şirketimizin genel müdürüne bir firmadan hediye olarak geldi.
İki camın arasında duran kuru bir yaprağın çok şık bir şekilde işlenmiş hali.Kutunun içerisinde sanatkarın adını görünce hemen araştırma gereği duydum.
 NİCK MERDENYAN,Kapalıçarşıda'ki tarihi dükkanında uzun yıllardır yapıyormuş bu sanatı.İncelediğim kadarıyla da sanatın tek temsilcisiymiş.İstanbul'a ilk gidişimde dükkanını ziyaret edeceğim.
Aslında üniversite döneminde ben de çiçekleri kurutur,beyaz bir karton üzerine yapıştırır,yanına da sevdiğim bir şiiri ekleyip çerçeveletirdim.Sonra da  arkadaşlarıma hediye ederdim.Keşke o zamandan biraz geliştirseymişim kendimi:))
Ama işte Ali Ağaoğlu'nun da dediği gibi tarih ancak gerçekleştirenleri yazıyor.Onun için bu konuda ismimiz ne 'google'da ne de tarihte geçmiyor.
Tabii son günlerdeki olaylardan sonra biraz ironi yapmış gibi olduk Ali Ağaoğlu örneğiyle.Çünkü yakında kendisi de adını ormandaki ağaçların yapraklarına değilse de tarihin yapraklarına 'bir orman arazisi'nin başkahramanı olarak yazdıracak...
Saat nerdeyse 23:00 oldu...Yarın işe gitmek olmasa kahkahalar içinde Beyaz Show'u izlerdim.Ama sabah 06:30 da uyanmış olmalıyım...Acı ama gerçek...Bir cumartesi kabusu...
Çok yakında yeniden görüşürüz.....
SEVGİYLE VE ÖLÜMSÜZ KALIN....
 

15.11.2012

FISTIKÇI ŞAHAP

 

Merhaba......
Bugün şimdiye kadar bilmediğim birşey öğrendim.Meğer benim dolmalık fıstıkla ilgili tüm bilgim,bir ilkokul fenomeni olan 'fıstıkçı Şahap' ile sınırlıymış..
Bu fıstıklar kozalakların içinde gizlenmiş halde dururlarmış.Çam ile fıstık arasında bir ilişki olduğunu biliyor olsam da bu denli derin olduğunu bilmiyordum..Fıstığın dışında kırılması çok zor bir kabuk olduğunu da.Gerçekten de toplanıp,ayıklanması zor olduğundan fiyatının pahalı olması doğalmış yani...
 
 
Neyse ben bu cahilliğimi apartman çocuğu olmamla  mı kamufle edeyim yoksa 'tamamen benim saflığım' diyerek konuyu kapatayım mı bilmem.Ama aranızda benim gibiler varsa yazsın da kendimi yalnız hissetmeyim.:))
SEVGİYLE VE IŞIKLARLA KALIN...
 
 

14.11.2012

OFİSİN GÜLEN YÜZÜ...

HEPİNİZE MERHABA,
Bugün yıldızlardan mı gezegenlerden mi yoksa nedensiz mi bilmem,işyerinde 'içim daralıyooooor' diye dolaşıp durdum.Şöyle bir nara atasım vardı aslında da,uygun kaçmaz diye düşündüm.
Hele ki geçtiğimiz bayram arifesi bayramlaşma töreninde bir nedenle bulunamamış olmamın sonucu yapılan duygusal işkence bitmemişken şansımı fazla zorlamış olurdum değil mi???
O yüzden bir iki ofis içi turlaması dışında birşey yapamadım. Kendime eğlence yaratmak için koltuğumda bir o yana bir bu yana dönerdim aslında.Ancak geçenlerde koltuğun tekerleri benden hızlı çıkıp  beni başka yöne koltuğu başka yöne attığı için  ondan da vazgeçtim.:)
İşte bu ruh haliyle çıkılan bir çay molasının ardından masama oturduğumda kalemliğimdeki bu sürprizle karşılaştım.Birden keyfim yerine geliverdi....
Böyle yaratıcı arkadaşlarla çalışmak güzel birşey...Teşekkürler...
SEVGİYLE VE SÜRPRİZLİ KALIN....
 
 

13.11.2012

'SAMSUNG MV900F' BEN ÇOOOK BEĞENDİM


Merhabalar…..
Bloğum benim gözbebeğim.Buradaki her yazı için çok fazla özen gösteriyorum.Özellikle de fotoğraflar en can alıcı konu.Fotoğrafını beğenmediğim için yayınlamadığım öyle çok yazım var ki…
Herşeyden önce gezip gördüğün yerlerin  güzelliğini etkilendiğin şekliyle aktarabilmek ve saklayabilmek öyle önemli ki….
İşte bu yüzden epeydir yeni bir fotoğraf makinesi arayışına girdim.Veeee dün akşam bu güzelliğe rastladım…
Henüz vatana giriş  yapmayan Samsung’un smart fotoğraf makinesi..Burada tek tek özelliklerini yazmayacağım.En büyük özelliği wi-fi bağlantısıyla çektiğiniz fotoğrafları düzenleyerek anında paylaşabilmenizi sağlıyor.Diğer bir sürü,bir sürü özelliğine Samsung’un sitesinden rahatlıkla ulaşabilirsiniz.Ben başka bir ülkenin alışveriş sitesinde görüp keşfettim.Büyülendim.O yüzden hemen gelip sizlerle paylaşmaya karar verdim.Samsung ta bana bir teşekkür maili atar belkiJ
Henüz ben geçen yıl  aldığım cep telefonunun eskidiğine eşimi ikna edip te en akıllı telefonlardan alamamışken şimdi de bu alımlı ve akıllı makine düştü aklımaJ
Hain planlar yapmalıyım…..Bugün kaç mağazayı aradım,fiyat bilgisi yok,net bir geliş tarihi yok….
Düşün DERYA düşün…….
SEVGİYLE VE NET KALIN…….

******
EK:Makineyi aldık...Ayrıntılar için

12.11.2012

"blogspot" TUM ,"com" OLDUM:))

SELAM.....
Blogcu'dan başlayıp blogspot'ta devam eden blog maceram 4 yılı aştı.Çok uzun zamandır da com uzantılı adres almak istiyordum.Elbette bunu blogger üzerinden yapmak çok daha avantajlı.
Blogger üzerinden godady'den yıllık 10 $ a alacağınız alan adıyla tüm geçmişiniz de sizinle yolculuğuna devam ediyor.Arkadaşlarınızı,takipçilerinizi kaybetmiyorsunuz.Üstelik blogspot adresinizi yeni sitenize yönlendirebildiğiniz için aslında hayatınızda  çok fazla şey değişmeden depolama kapasitenizi arttırmış oluyorsunuz.Ayrıca getireceği yenilikleri ise deneyip göreceğiz.
Kolay bir işlem mi diye sorarsanız  'ayarlar'  'yayıncılık' 'özel etki alan adı' kısmından ulaşıp istediğiniz adresi alıp alamayacağınızı deneyip,sonra işleme devam ediyorsunuz.Kredi kartı ile para alışverişi de bittikten sonra gözlerinizi ekrana dikip bakıyorsunuz.
Hadi ne zaman açılacak,eee şimdi ne yapacağım,olmadı mı yoksa sorularıyla uykuya dalıp sabah işyerine gider gitmez bir arkadaşınızın yakasına yapışıp 'şuna bir el atıverelim' diyorsunuz..
Sonuçta heyecanlı bir bekleyişten sonra yeni adresinize merhaba diyorsunuz :))
SEVGİYLE VE HEYECANLA KALIN....

11.11.2012

TEPSİ BÖREĞİ

Merhabalar herkese,
Ailecek pazar günü tembelliği yapma düşüncesiyle başladık güne.
Fazla işe güce dalmadan,uzun oturarak geçirilen sakin bir tatil günü yani...
Alınacak birkaç şey için markete gittik.
İşte orada bu büyüleyici hale dönüşecek olan böreğe rastladık.
 40 dakikada ortaya çıkan güzel bir lezzet.
Tepsisi bile kendinden.
Size ayrıca hiçbir iş çıkarmıyor yani.
Çıtır çıtır,bol peynirli,yanında da sıcacık çayınla birlikte anlatılmaz bir keyif...
Ne demişler; yapamıyorsan,yapmaya zaman bulamıyorsan hazırını yap.
Ben böyle bir söz duymadım diyorsanız, şimdi ben söyledim gitti:))
AFİYETLE  KALIN!!!


10.11.2012

KURUTULMUŞ DOMATESİN KEKİKLE DANSI...

 
SELAM.....
Kurutulmuş domatesler ziynet eşyası edasıyla Gimat'ta bir toptancıdan alınır....(Kuru patlıcanlar da var ama bu yazının başrolü domates....)
Alınır da kuru domates yemeklere konmak dışında nasıl yenir ki???Biz de çok tüketilen birşey olmadığından özenilen ama pratikte bilinmeyen bir lezzet işte..
Bugün bu aşerme durumu nerden geldiyse doldurdum poşete geldim.Gözüm eriştelerde,kuru bamyalarda kaldı da onları da bir başka güne bıraktım.
Cumartesi Çalışan Anneler grubunun bir üyesi olarak akşam yemeği pratik şekilde organize edildi.Köfte,patates kızartması,spagetti,turşu ve ayran...
Yanına da sihirli tarif...Küçük bir tava,içine biraz zeytinyağı,sarmısak,kekik ve kuru domatesler....Ateşin üzerinde aromaların birbirine karışması için bir kaç dakika....
Sonra çekirdek ailenin mutlu akşam yemeği....
AFİYETLE,SEVGİYLE VE NEŞEYLE KALIN...
 


BUGÜN ORADA OLANLAR....

 
Bugün Anıtkabir'e gelen insanların hiçbiri silah zoruyla gelmedi,hiçbiri otobüslere doldurulup getirilmedi,kimse onlara köfte ekmek dağıtmadı,oradaki çocuklara kimse top veya balon vermedi.Bugün oradaki herkes yürekleriyle Ata'larına geldiler...
**************
Birileri ne kadar uğraşsa da bu sevginin sihrini çözemiyor.....Çözemezler....

9.11.2012

ATAM SEN RAHAT UYU....

ATAM;
Bu öyle güçlü bir sevgi,öyle güçlü bir duygu ki önümüze duvarlar örseler,adını dillerinde kirletmeye de çalışsalar,bir zamanlar vatanı düşmana satanlarla aynı kafada da olsalar,vatan topraklarında özgürce yaşamayı önemsemeseler de yine  SENİ KALBİMİZDEN SÖKEMEZLER....
Sana ve silah arkadaşlarına,devrimci ruhuna,ileriyi gören aklına,cumhuriyet için gösterdiğin cesarete minnettarız....
İşte bu yüzden 'SEN RAHAT UYU,BEKÇİSİYİZ CUMHURİYETİN!!!!!!'
SEVGİYLE VE ÖZGÜR KALIN....

8.11.2012

PAMUKKALE'Yİ NASIL UNUTTUM???

 
 

 SELAMLAR YENİDEN;
Bugün soğuk hava kapının aralığından bakmayı bırakıp kapıyı ardına kadar açtı...Ankara dondurucu soğuklarını iliklerimize işlemeye başladı..Doğalgaz saati cepten nakitleri yemeye başladı anlayacağınız..
İşte böyle donuk donuk oturuyorken Pamukkale geldi aklıma.Tatil dönüşü yolüstü gezisi olarak dolaştığımız Pamukkale'yi nasıl yazmamışım???
 
Arabanızla bu kemerin altında geçerek giriş yapıyorsunuz.Güzel bir giriş yapmışlar ama bana göre şu ortadaki reklam panoları çok gereksiz ve çirkin olmuş.
Sonra kendinize en yakın giriş kapısından gezinize başlayın.
Buradan yürümeye başlarsanız yolunuz epeyce uzun oluyor ama zevkli geçiyor.
Az ilerde bilet gişesi var.Sanırım kişi başı 20 tl idi.Ata içinse para almadılar..

Manzara harikaydı.Pamukkale önceki gelişime göre daha az suyu olmasına karşın cezbedici bir güzelliğe sahipti.Çok sayıda da yabancı turist vardı.
Yalnızöyle  bir sıcaktı ki..Haziran ayında olmasına karşın sıcaklık 40 derece idi.Arabanın içinde ise nerdeyse 50 dereceyi gördük.Pişme kıvamında dolaştık sizin anlayacağınız:))
Bu doğa harikası güzelliğe hepimizin sahip çıkması gerekir ...
**********************
Bu akşamın postu da böyle sonlandı.Sanırım bir aya kalmaz karla kaplanmaya başlanır bloglar..
Şimdilik hoşça ve sıcak kalın....

 

 
 
 

5.11.2012

DUBROVNİK

 SELAMLAR....
Bu akşam eşimin objektifinden Dubrovnik'i paylaşmak istedim sizlerle...







 
 
SEVGİYLE KALIN...

2.11.2012

BİR MANİNİZ YOKSA....

SELAM....
Yıllar önce almıştık bu kitabı.Eşimle ikimiz bir solukta okuyup bitirmiştik.Her cümlede 'aa gerçekten de öyleydi' diyerek..
Bizim çocukluk yıllarımıza ait ne varsa bu kitaptaydı.Oyunlarımız,misafirliklerimiz,ilk televizyonumuz,reklamlar,merdaneli çamaşır makineleri ve daha aklınıza ne gelirse.Öyle eğlenceliydi ki yüksek sesle,eskilerin o tatlı havasına kapılıp giderek okumuştuk.Ve o zaman henüz dünyada olmayan çocuğumuz için bu notu düştük kitaba...
 İşte geçen akşam Ata 'bu kitabın çok değişik bir adı var,okuyabilir miyim?' diye sorduğunda taaa o zamanlara gittik.'Kitabın içinde sana da bir not var' deyince iyice meraklandı.
Nerdeyse 50. sayfasına kadar gelmiş.Öyle güzel bir duygu ki bu notun karşılığını bulması.Zamanın hızla tükeniyor olmasıysa farklı bir duygu...
Kısacası şiddetle önerebileceğim bir kitap.AİLECE okuyunuz:))
SEVGİYLE VE KİTAP KOKUSUYLA KALIN...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...