26.12.2013

KEÇE YILBAŞI SÜSLERİ


SELAM ,
Bir yıl daha bitiyor.İyisiyle kötüsüyle  yılın belki de 
en keyifli günleri bu günler.
Eskiyen yılı geride bırakıp yenisi için yepyeni bir umut kaplar içimi.
Oğlumla birlikte evdeki yılbaşı ağacını süslemek te bu heyecanlardan biri.



Bu gördüğünüz keseleri geçen yıl yapmıştım.
İçine altın konulan küçük keselere keçeden hazırladığım süsleri,
minik pulları ve kurdeleleri yapıştırdım.
Üzerini simli yapıştırıcı ile süsledim.
Adını da dilek kesesi koydum.
Hepimiz yeni yıl için dileklerimizi yazdığımız kağıtları bu keselere koyacağız.
Sonra da ağacımızda yerini alacak.


Bunlar da keçeden  içine pamuk doldurarak dikip hazırladığım süslerim.
Keçe zaten her türlü değerlendirebileceğiniz bir kumaş.
Çok eğlenceli ve güzel işler ortaya çıkıyor.

Şimdiden hepinize mutlu yıllar...

SEVGİYLE VE UMUTLA KALIN.

24.12.2013

PORTAKALLI KEK


SELAM...
Çayınızın yanına mis kokulu bir kek isterseniz 
portakallı kek çok doğru bir seçim olacaktır.
Siz kekinizi yerken evin içine yayılan portakal kokusu size eşlik edecek.

  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı soğuk süt
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 adet portakalın suyu ve kabuğunun rendesi
  • 1 çay bardağı damla çikolata
  • 1 çay bardağı kırılmış ceviz
  • 1 paket kabartma tozu
  • Aldığı kadar un (yaklaşık 3 su bardağı un)
Yumurtaları bir kabın içine kıralım.Toz şekeri de ekleyerek iyice çırpalım.
Üzerine süt, sıvı yağ, portakal suyu ve rende kabukları ekleyip
karıştırmaya devam edelim.
Unumuzu kabartma tozuyla birlikte eleyelim.
Ceviz ve damla çikolataları da ekleyelim.
Hamurun kıvamı çok koyu olmasın.

Yağladığımız kek kalıbına koyduğumuz hamuru
 170 derecede ısıtılmış fırında 45 dakika pişirelim.



Kekiniz piştikten sonra dilerseniz 1 su bardağı portakal suyuna
suda eritilmiş 2 yemek kaşığı nişasta ve 2 yemek kaşığı şekeri ekleyip
koyulaşana kadar kaynatın.
Kekiniz ılıkken, peltenizin de ilk sıcaklığı geçince üzerine dökün.

SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN.

22.12.2013

ERİK ŞURUBU

SELAM,
Yazdan kalma ganimetler buzluktan çıkarılır, kış aylarında vitamin deposu olarak değerlendirilir. 
Erik şurubu için tarif göz kararı aslında...
  •  1 kilo kırmızı erik
  • 9-10 adet kuru kayısı
  • Kuru üzüm
  • Bir tutam hibisküs (nar çiçeği olarak ta satılıyor)
  • 1 adet elma kabuklarıyla dilimlenerek
  • 1 adet çubuk tarçın
  • 1 su bardağı toz şeker (Şeker miktarını azaltıp çoğaltabilirsiniz)
  • 2- 2, 5 litre su
  • Bir kaç damla limon suyu ve bir parça limon kabuğu

Tüm malzemeler bir tencere içine konur.
Üzerine su eklenerek erikler yumuşayana kadar kaynatılır.


Şurubu ister süzerek bardaklarda servis yaparsınız, isterseniz de
posasıyla komposto şeklinde tüketebilirsiniz.

 Malzemelere damak tadınıza göre farklı eklemeler yapabilirsiniz.
Şekeri de söylediğim gibi kendinize göre ayarlayın.Ben şekerden kaçınıyorum.
Ama Ata içsin diye şekersiz de yapamadığımdan 
yine de biraz koyuyorum.

Kompostolar, şerbetler bizim kültürümüzde olan içecekler.
Hele çocukluğumuzda kış aylarında her öğünde yer alırdı.
Ne zaman ki şu asitli ve şekerli içecekler etrafımızı sardı,
biz de işin tembelliğine kaçmaya başladık.

O nedenle hiç değilse arada bir doğal olanını içelim :)

SEVGİYLE VE SAĞLIKLA KALIN.

19.12.2013

TAVUK SUYUNA SEBZE ÇORBASI


Selam...
Kış geldi, tüm evlerden öksürük aksırık sesleri duyulmaya başladı.
İşte bu tavuk suyuna sebze çorbası tam da bu günler için.
Tarifi kolay...
2 yemek kaşığı tereyağını bir tencerede erittikten sonra 
1 yemek kaşığı unu ekleyip kavurun.
5-6 tane arpacık soğanı ve bir diş sarmısağı ekleyip yağda bir-iki kez çevirin.
Tencereye su ekleyin, kaynatın.
Ufak  parçalara doğranmış tavuk etlerini, havucu, patatesi, 
mısırı ve bezelyeyi tencereye koyun.
Tuz ve baharatlarını ekleyin.
Tavuk ve sebzelerin pişmesine yakın içine biraz şehriye ekleyin.
Şehriyeler de pişince ocağı söndürün.Çorbanıza limon suyu ekleyin.

Nefis, sıcacık, şifa dolu çorbanız hazır ...

SEVGİYLE VE SAĞLIKLA KALIN....

16.12.2013

FIRINDA KAŞARLI PATATES PÜRESİ


SELAM,
 Çayın ya da et yemeklerinin yanına yakışacak şık sunumuyla
yapımı çok çok kolay bir tarif , 
fırında patates püresi

***
  • 3-4 orta boy patates
  • 1/2 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı rende kaşar
***

Patatesleri tencerede bol su ile haşlayın.
Haşladığınız patatesleri sütü azar azar ekleyerek çatalla iyice ezin.
Ardından kaşar peyniri, tuzunu ve istediğiniz baharatları ekleyin.
Elinizle püreden parçalar koparıp yuvarlayarak
yağlı kağıt serili tepsiye 
ya da 
benim gibi yağlanmış muffin kalıplarına yerleştirin.
180 derecede 10 dakika pişirin.
Fırından çıkarıp üzerine rende kaşar koyarak tekrar fırına verin.
Üstleri kızarınca fırından çıkartın.
İşte bu kadar kolay.

SEVGİYLE KALIN....

13.12.2013

İNCİR TATLISI

İNCİR TATLISI

SELAM ,
Tariflerin sıklığından da anlayacağınız üzere
kış geldiğinde  yeme içme durumları artış gösteriyor.
İşte bu soğuk günlerin arasına sıkışmış bir tarif daha...

İncir Tatlısı..


  • 500 gr kuru incir
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 adet limon kabuğu rendesi
  • 1 çay bardağı ceviz
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 su bardağı su
☆☆☆☆

İncirleri  3-4 saat öncesinden sıcak suya koyun.
İncirleri çıkardıktan sonra alt kısmından
küçük bir artı şeklinde kesin.
Ben farklı bir şekilde olmasını istediğim için üst kısmını
kapak şeklinde açtım.

İncirin iç harcı için iki yemek kaşığı toz şeker, limon kabuğu rendesi,
tarçın ve irice parçaladığınız cevizi karıştırın.

İncirlerin bıçakla açılmış olan kısımlarına  bu harçtan doldurun.
Eğer alt kısmından   kesmişseniz doldurduktan sonra
elinizle düzelterek kapatın.

Genişçe bir tencereye doldurduğunuz incirleri dizin.
Kalan şekeri ve suyu tencereye ekleyip incirler yumuşayana kadar pişirin.

İncirlerin sap kısımlarını görsel olarak güzel durduğu için çıkarmadım.
Ayrıca incir tatlısını fırında yapma şanşınız da var.

Sonuçta tüm tarifler aşağı yukarı birbiriyle aynıdır.
Ayrıntılar, eklemeler herkesin kendi zevkine göre değişir.
O nedenle yüreğinizin sesini dinleyin :)

SEVGİYLE KALIN...

11.12.2013

NUTELLA DOLGULU KURABİYE


SELAM,
Geçen akşam Ata reklamlardaki içi akışkan çikolatalı bisküvileri görünce
"canım istedi şimdi" dedi.
" O zaman"yarın okuldan gelirken alırsın "  deyince de
"Hayır sen evde yap " dedi.
Durum böyle olunca aradım taradım 
yabancı bir siteden bulduğum tarifi
denedim.
  • 125 gr tereyağı
  • 100 gr esmer ya da beyaz toz şeker
  • 2 adet yumurta
  • Yarım çay bardağı kakao
  • Yaklaşık 2 su bardağı un
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1/4 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı vanilya 
  • Yarım su bardağı ince kıyılmış çikolata ya da damla çikolata (Ben damla çikolata
  • kullandım ama sanki çikolata daha iyi olurmuş.)
  • İçini doldurmak için nutella
                         Oda sıcaklığındaki tereyağını ve şekeri krema kıvamına gelene
kadar çırpıyoruz.
Ardından yumurtaları ve vanilyayı ekleyerek çırpmaya
devam ediyoruz.
Daha sonra içine tuz ve kabartma tozu eklediğimiz unu
ve kakaoyu eleyerek koyuyoruz.
Unu her tarifte olduğu gibi azar azar eklerseniz kıvamını tutturmak 
konusunda sorun yaşamazsınız.
Tahta bir kaşıkla iyice karıştırıyoruz.
Rende ya da damla çikolatayı da ekleyip son bir kez karıştıryoruz.
Ceviz büyüklüğünde parçalar yuvarlayıp 
ortasını çukurlaştırıp içine kaşıkla nutella (krem çikolata)
dolduruyoruz.
Bolca koyarsanız çok iyi olur.
Bazı kurabiyelerde cimri davranmışım,iyi olmamış.
Nutellayı koyduktan sonra hamuru fazla ezmeden kapatıp hafifçe yuvarlayın.
Son aşama 175 derecede 10-12 dakika pişirmek.
Süre yeterli geliyor.
İşte yine kolayca yapılabilecek bir tarif.
Deneyecek olursanız şimdiden afiyet olsun.
SEVGİYLE ve SEVDİKLERİNİZLE KALIN.


9.12.2013

AYVA TATLISI

AYVA TATLISI
Selam...
Hafta sonu hava soğuyup ta eve kapanınca hamaratlığım tuttu.
Ne zamandır yapmadığım ayva tatlısını yaptım.
Ayvaları renklendirmek içinse hibisküs olarak bilinen nar çiçeğini kullandım.
İşte benim tarifimle ayva tatlısı...

  •  1 kg ayva 
  • 1.5 su bardağı şeker 
  • 1.5 su bardağı su
  • Çubuk tarçın, iki üç tane karanfil
  • Yarım limon
  • Bir tutam hibisküs
  • Kaymak



Yapım aşamasına gelince.....
Ayvalar yıkanıp soyulduktan sonra ikiye kesilir.Çekirdekli kısım oyularak çıkartılır.
Genişçe bir tencere içine oyuk kısımlar aşağı gelecek şekilde yerleştirilir.
Üzerine 1, 5 bardak su eklenir.
Biraz yumuşayana kadar kaynatılır.
Sonra ayvalar ters çevrilip pişirilmeye devam edilir.
Bu arada ayrı bir kapta 1 çay bardağı su içinde
hibisküs, tarçın ve karanfil rengi çıkana kadar kaynatılır.
Ayvaların üzerine süzülüp gezdirilerek dökülür.
En son şeker ve limon suyu eklenir.Ara sıra kaşıkla sosundan ayvaların üzerine 
dökülerek şerbeti koyulaşıncaya kadar kaynatmaya devam edilir.
Ayva tatlısı ocaktan alınıp soğumaya bırakılır.
Soğuduktan sonra üzerinde kaymakla servis yapılır.
SEVGİYLE VE TATLI KALIN....






7.12.2013

FINDIK DOLGULU TEK LOKMALIK KURABİYE

SELAM, 
Bu kurabiyeleri yaklaşık üç sene önce bloglarda görüp denemek için not etmiştim.
 Sonra unutup gitmişim.

 Akşam üstü çaylarının ya da kahvenin yanında ikram edilebilecek 
tek lokmalık bir kurabiye. 
Çocukların da severek atıştıracağı bir lezzet.
 Tarifine gelince;
  ●1 paket oda sıcaklığında tereyağı ya da yumuşak margarin
 ● 1 yumurta
 ●1 fincan sıvı yağ 
● 1 su bardağı nişasta 
● 1 su bardağı pudra şekeri 
●1 paket kabartma tozu 
●1 paket vanilya 
●Yaklaşık 3 su bardağı un 
● Üzerine serpmek için pudra sekeri ve tarçın
● İçi için 200 gr kadar fındık içi 

Yağı ve yumurtayı bir kaba koyduktan sonra toz malzemeleri de ekleyip iyice yoğurun. Hamur elinize yapışmayan ama yumuşak bir hamur olacak.
 Sonra hamurdan misket büyüklüğünde parçalar koparıp içine bütün fındık koyup yuvarlayın. 
Yağlı kağıt serili tepsiye dizip 175 derecedeki fırında 15 dakika kadar pişirin. Renginin kızarmamasına mümkün olduğunca beyaz kalmasına dikkat edin. 
Piştikten sonra üzerine tarçın pudra şekeri karışımını serpin.
Dilerseniz üzerini benmari olarak erittiğiniz çikolata ile süsleyebilirsiniz.
Baştan uyarayım malzemelerle 60-70 arası kurabiye çıkıyor. 
İçi fındık dolgulu bu kurabiyeler küçük olduğundan aslında çok sayılmaz. 
Ama yine de fazla bulursanız tarifteki miktarı yarıya indirebilirsiniz.
 Deneyecekler için şimdiden afiyet olsun.
 SEVGİYLE KALIN...

5.12.2013

KAŞARLI PASTIRMALI MİLFÖY



Selamlar...
              Milföylü tarifler pratik ve lezzetli olduğundan her zaman kurtarıcıdır.
İşte onlardan biri.
Buzluktan çıkardığımız milföyler çözülüp yumuşayınca tepsiye dizelim.
Üzerine kaşar ve pastırma koyduktan sonra yine bir milföyü üzerine kapatalım.



Çatalla kenarlarına bastırarak kapatalım.Üzerine yumurta sarısı sürüp
önceden ısıtılmış fırında 200-220 derecede üzeri kızarana kadar
pişirelim.
Dilerseniz bu malzemelere birkaç ilave yaparak paçanga böreğine dönüştürebilirsiniz.

SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN...

1.12.2013

DÖKÜM TAVADA KUZU PİRZOLA

kuzu pirzola
SELAM...
Etsiz yemeği yemekten saymayan bendenizden nacizane 
kuzu pirzola tarifi...
Yaklaşık bir ay önce annem demir döküm tava almıştı.
Ha bugün ha yarın deneyelim derken 
bugün tavayı kuzu pirzolalarla şenlendirdik.
**
**
Pirzolaları pişirmeye başlamadan 3-4 saat önce 
genişçe bir kabın içerisine ;

*Yarım çay bardağı zeytinyağı
*2 - 3 diş dövülmüş sarmısak
*Yarım limon kabuğu rendesi ( en ince şekilde )
*Deniz tuzu
*Öğütülmüş tane renkli biber
*Kekik (damak tadınıza göre az veya çok olabilir)
 koyup iyice karıştırın.
Pirzolaları tek tek bu sosa bulayarak
kabın içerisine yerleştirin.
Buzdolabına kaldırıp  pirzolaları arada ters-yüz edin.
Büyük boy buzdolabı poşetiniz varsa sosu ve pirzolaları
onun içine koyabilirsiniz.
Poşetin ağzını kapatıp elinizi de bulaştırmadan
sosla daha iyi özdeşleşmesini sağlarsınız.
 **
**
Dökme tavaya fırçayla sostan  çok  az  miktarda sürün.
Yüksek ateşte  iyice kızmasını bekledikten sonra
pirzolaları  tavaya koyun..
Bir-iki dakika etin bir tarafını mühürledikten sonra diğer tarafını çevirip
orayı da mühürleyin.
Etin pişirilmesindeki en önemli kısımlardan biri de bu.
Böylece etin suyunu ve lezzetini içine hapsetmiş oluyorsunuz.
Mühürleme işlemi bitince ilk koyduğunuz tarafı çevirip 
ağır ateşte pişirmeye başlayın. 
Sonra diğer tarafını pişirin.
Renginden pişmeye başladığını anlayacaksınız.
10-15 dakika arası bir sürede pişiyor.
Doğru bir pişirme ile etler lokum gibi oluyor.
İşte yanına salatası , karamelize edilmiş soğanı ve pirinç pilavı ile
şık ve doyurucu  akşam yemeğiniz  hazır....
Demir döküm tavaların meraklısına not :
Yemek sonrası tavayı yıkarken tüm yediklerimi erittim desem abartmış olmam.
O nasıl ağır bir tavadır , hala kollarım ağrıyor :)

SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN....




29.11.2013

ODTÜ GASTRONOMİ TOPLULUĞU İLE KEYİFLİ BİR YEMEK

 Selam...
Pazar akşamı LA FOULE ANKARA 'nın davetlisi olarak
aralarında Mide Mühendisi ve Mutfakta Feyza Var  gibi blogger arkadaşlarımın 
olduğu 6 kişilik grup biraraya geldik.
Odtü Gastronomi Topluluğu o gece keyifli bir yemek yiyecek,
içlerinden üç arkadaş ta mutfakta yeteneklerini sergileyeceklerdi.
**
 **
Genç arkadaşlarımız yemek yapmak için hazırlanırken
bizler de La Foule'nin hoş ikramlarından atıştırdık.
Şefin trüf mantarlı,tarhun soslu,incirli-nar soslu bifteklerinin
tadına baktık.
Ben en çok trüf mantarlı olanı beğendim.
 **
 **
Hazırlıklar tamamlanınca mutfağa geçtik.
Bir yandan fotoğraf çekmenin bir yandan yapılan yemeği izleme telaşındaydık.
Bizim küçük kalabalığımızın arasında
gençlerin yemek yapma konusundaki profesyonelliklerini takdir ettim.
Örneğin ben bir başkası bakarken yemek yapmayı sevmem.
Düşünün ki onlar bu telaşın içerisinde gayet başarılı bir iş çıkardılar.
**
 
**
Hazırlanan yemekler sebzeli tavuk,kremalı ıspanaklı tavuk ve 
karamelize soğanlı mantar soslu biftekti.
Üçüne de çok özen gösterilmişti.
Sunumları güzeldi.
Tabii ki en lezzetlisini seçmek zorunda olduğumuzdan oyumuzu
B.Batuhan Akyol'un yaptığı 
mantar soslu biftekten yana kullandık.
Çünkü et tam kıvamında pişirilmişti.
Eti bu şekilde pişirebilmek  övgüyü hakediyordu.
Üstelik üzerindeki mantar sos ve kremalize soğanlar da 
ete çok yakışmıştı.
Sonuç olarak bu gençler yemek yapma keyfini
başarıya dönüştürmüşlerdi bence.
Üçüne de emekleri için teşekkür ediyorum.
Gecenin ev sahibi La Folue'ye ise ayrıca teşekkürler.
Böyle bir organizasyonla yemekle ilgili grupları biraraya getirmeleri
çok güzel oldu.
Mekan çok şık ve enerji doluydu.
Yolunuz düşer de uğrarsanız bu sıcaklığı 
siz de hissedeceksiniz.
SEVGİYLE VE NEŞEYLE KALIN.







26.11.2013

ŞEF YUNUS EMRE AKKOR İLE OSMANLI MUTFAĞI'NI KONUŞTUK

SELAM...
Ankara'ya geleceğini söyledi.
Odtü Gastronomi Topluluğu ile programı olan şefimiz
biz Ankaralı Yemek Bloggerları ile de biraraya gelebileceğini söylemiş.
Bu ince davranışa ve Yasemin'in güzel davetine kayıtsız kalmak olmazdı tabii.
Büyük bir zevkle o buluşmaya gittim.
**
**
Bir yemek bloggerı olarak yemeğin ustaları ile sohbet edebilmek,
her cümlesinden yeni bir şeyler öğrenmek şüphesiz ki çok güzel.
Sayın Yunus Emre Akkor sadece yemek yapan değil,
yemeğin tarihine inebilmiş bir şef.
"Osmanlı Deniz Mutfağı" isimli kitabı ile 
"Gourmand World CookBook" yarışmasında 
2012 yılı "Best Fish and Seafood Book" ödülünü kazanmış.
Bu kitap ile deniz ürünlerinin Osmanlı Mutfağı'ndaki yerini ve önemini de
somut belgelerle göz önüne sermiş.
**
 **
O gün şefimizin  "Osmanlı Yemekleri" adlı yeni kitabını da inceleme şansı bulduk.
Yine derin tarihsel bir araştırmaya dayanan kitap bana göre
yemek kitapları arasında başucu kitabı olabilecek kapasitede.
Unuttuğumuz,belki de daha önce hiç duymadığımız,
hatta yapımı sandığımızdan daha kolay ve lezzetli tariflerle dolu.
Üstelik her birinin hikayesi de var.
Kendi tarihimiz ve kendi tariflerimizle dolu.
Üstelik kitap çok büyük bir teknolojik özellik taşıyor.
Burada yazıp sürprizini bozmak istemem.
Kitabı aldığınızda bu özelliği de kitabı vazgeçilmez kılacak bence :)
**
Şefimizle yaptığımız keyifli kahvaltıda bize
Yemek Tarihi Araştırmacısı Sayın Tolunay Sandıkçıoğlu da eşlik etti.
Kendi alanlarında usta iki ismin her cümlesinden ayrı bir şey öğrendik.
İşin mutfağından gelmek diye bir deyim vardır.
Bizim için de " işin mutfağı"
yemeklerin tarihi  ve  hikayesini öğrenmek olmalı.
Benim için günün özeti budur.
Bilgisini,kültürünü süper egoya dönüştürüp etrafına zırh örmek yerine
paylaşmayı,aktarmayı seven insanlar her zaman 
başımın tacıdır.
O nedenle hem Şefimize hem de Tolunay Hanım'a sonsuz teşekkürler..


20.11.2013

PANE PEYNİR ÇUBUKLARI

MERHABA...
Bugün akşam üstü ana oğlu keyif yapalım dedik.
Ata " mozzerella stick " leri bayıla bayıla yer.
" Şimdi olsa da yeseydik " deyince anne olarak
hemen kolları sıvadım.
Evde mozzerella olmayabilir ama bizde çare tükenmez.
**
 **
Buzdolabındaki fesleğenli ve çörekotlu parmak peynirleri
sırasıyla un , yumurta ve galeta unuyla paneledim.
**
**
Sonra kızgın yağda kısa bir süre kızarttım.
Kızarırken gözünüz üzerinde olsun ki  patlayıp dağılmasın.
İşte pratik,lezzetli bir tarif.
Brunch tadında geçen pazar kahvaltısına çok yakışacak.
Sofranız şenlensin :)
 
SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN.



19.11.2013

AKADEMİ 7 'DE 7 BLOGGER

MERHABA..
Geçtiğimiz cumartesi Markör Markalaştırma Ajansı'nda 7 Ankaralı Blogger buluştuk.
Akademi 7 adı verilen bloggerlara yönelik seminerin ilki düzenlendi.
İlk olarak Özel Oytun Türkoğlu bloğumuzu marka haline getirebilmeye
yönelik bilgilerini bizimle paylaştı.
Sosyal medyada daha çok insan tarafından takip edilebilme,
bloğumuzun okuyucu sayısını arttırabilme gibi konular konuşuldu.
Ben ki yıllaaar önce blog yazmaya başladığımda
o ilk yorumla sevinçten havaya uçmuş bir insan olarak 
konuyu çok ilgi çekici buldum.
O zamanlar ne facebook ne twitter yokken
birilerinin bloğu keşfetmesini beklemek çok heyecanlıydı.
**
**
Sonra Selçuk Çınar'la yemek fotoğrafçılığı üzerine konuşmaya başladık.
Özellikle yemek tarifleri paylaşan biz bloggerlar için
fotoğraf çok büyük önem taşıyor.
Öyle zamanlar oluyor ki fotoğraf güzel çıkmadığı için
tarifi yayınlamaktan vazgeçiyorum.
Bu seminerde evdeki imkanlarla neler yapabileceğimizi
keşfetmiş olduk.
**
**
Fotoğrafları her ne kadar makinemle çeksem de
akıllı telefona eklenen ayrı lens,tripod ve kulaklıkla uzaktan fotoğraf 
çekilebildiğini öğrenmiş olmaktan da mutluyum.
**
**
Kısaca pizzanın nefis kokusu eşliğinde çok çalıştık çooook...
**
 **
Bu da benden bir fotoğraf...
Günün sonunda pizzaları mikrodalgada ısıtıp afiyetle yedik.
Ankaralı Bloggerlar ile böyle verimli bir çalışma başlatan Markör'e sonsuz teşekkürler..
Şimdiden ikinci semineri heyecanla bekliyorum.
SEVGİYLE VE BİLGİYLE KALIN..




17.11.2013

PASTIRMA ÇANAĞINDA YUMURTA

pastırma çanağında yumurta
Merhaba...
Geçtiğimiz günlerde Sevgili Feyza'nın bloğunda görür görmez
pastırma çanağında yumurtayı yapmayı aklıma koymuştum.
Ama ne zamandır hafta sonları bir koşturmaca içinde olunca fırsat olmadı.
Bu pazar yine 07:00 ' de uyandık.Çünkü evin benim dışımdaki bireyleri
güneş ışığıyla gözlerini açarlar :)
Benim yataktan kalkma halimse her zaman çok acıklıdır.
Yine de uyum göstermekten başka şansım yok :)
İşte böyle bir pazar.Dışarısı soğuk ve sevimsiz görünüyor.
Harika bir  kahvaltı yapıp gazetelere dalma günü.
Evden çıkasımız yok.
Pastırmalı yumurtaları yapmanın tam sırası.
Tarif yine çok pratik.
Muffin kalıbının içine kağıt kalıpları yerleştirdim ki temizlemek zor olmasın.
Üzerine pastırmaları yerleştirdim.
**
**
Sayısı ve pastırmaya vereceğiniz afilli şekiller size kalmış.
Alt kısım yumurtaların akmasını önleyecek
şekilde kapalı olsun yeter.
Sonra dikkatice yumurtaları içine kırın.Üzerine tuz serpin.
Yumurtaları kırarken dikkat edin.
Benim gibi içine kabuk düşürüp
sonra almak için uğraşırken yumurtayı dışına taşırmayın.
Fırından çıkarınca " kağıt yerine kalıbı yağlasaymışım
daha kolay temizlenirdi "  pişmanlığını yaşamayın :)
**
**
Siz hazırlıklarınızı yaparken fırınınız da 200 derecede ısınsın.
Patırmalarınızı fırına verdikten sonra ısıyı
180 dereceye düşürüp pişirin.
Ev halkı çok pişmiş sevdiğinden öyle pişirdim.
Siz sulu seviyorsanız pişme süresini 
ona göre ayarlayabilirsiniz.
İyi bir hafta dilerim.
SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN...



15.11.2013

YOĞURT ÇORBASI


SELAM...
Yemek yapmaya başladığım yıllardan itibaren
pişirmeyi en çok sevdiğim çorbadır Yoğurt Çorbası.
Tadına bakanlardan da her zaman olumlu not almıştır.
Sanırım sevgiyle yapılan yemeğin gücü bu olsa gerek.
4 kişilik bir yoğurt çorbası için
yarım çay bardağı
pirinci üzerini bir-iki parmak geçecek kadar su ile haşlayın.

Bu arada 500 gr yoğurdu içine 1 adet yumurta kırarak iyice karıştırın.
Sonra 2 yemek kaşığı unu yoğurda ekleyin ve çatal yardımı ile 
iyice pürüzsüz hale getirin.
Pirinçleri haşladığımız sudan  bir miktar yoğurda ekleyip karıştırın.
Böylece  kesilme riski ortadan kalkar.
Bir yandan yoğurdu tencereye aktarırken 
bir yandan da karıştırın.
Koyuluğuna göre su ekleyin.
Başta suyu az ekleyin ki çorba çok sulu olmasın.
Koyu olursa çaresi var çünkü.
Kaynamasını beklerken arada karıştırın,pirinçler tencerenin dibine yapışmasın.
Yaklaşık 5-6 dakika kadar kaynayınca tuz ekleyin.
Tuzu ilk başta eklerseniz yoğurt kesilir.
Tuzla biri-iki taşım daha kaynayınca ocağı kapatın.
Ayrı bir tavada zeytinyağında kırmızı biber ve naneyi kızdırın.
Ben biraz da salça ekliyorum,daha lezzetli oluyor.
Yağı çorbanızın üzerinde gezdirin.
Mis gibi çorbanız hazır.
Afiyetler olsun.
SEVGİYLE KALIN..




13.11.2013

ETLİ MANTAR SOTELİ KABAK GRATEN

ETLİ MANTAR SOTELİ KABAK GRATEN
 Selam...
Dün sabah yeni keşfim olan Planet Mutfak kanalını seyrediyordum.
Bu kanalda çok beğenerek izlediğim bir program var.
İdilika'nın Ege Mutfağı...
Çok güzel Ege Yemekleri yapıyor.
Tarifleri öyle  içtenlikle anlatıyor ki hemen mutfağa koşasınız geliyor.
Yapmacık değil,samimi bir insan.Bir kere seyredin hak vereceksiniz.
İşte bu sabah ta kendisiyle twitter üzerinden konuşurken
bugün ne pişirsem derdine düştüğümü söyledim.
Bana mantar,et ve kabak üçlüsünden bu yemeği önerdi.
Uzun zaman olmuştu kabak graten yapmayalı.
Hep kıymalı yapardım,bu kez tavsiyeye uyup 
etli ve mantarlı yaptım.
Tarifine gelince...
Önce 250 gr kadar kuşbaşı doğranmış eti bir tencereye alıyoruz.
Bıraktığı suyu çekene kadar arada karıştırarak soteliyoruz.
Daha sonra üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyip eti pişiriyoruz.
Başka bir tencereye zeytinyağı  ,ince doğramış soğan ve yeşil biberi 
koyarak soğanın rengi pembe olana kadar kavuruyoruz.
Doğradığımız 1 paket mantarı ve 1 yemek kaşığı salçayı da ekliyoruz.
Mantarlar suyunu çekene kadar kavuruyoruz.
Sonra biraz et suyu ve eti ekliyoruz.
 Tuz ve baharatların çeşidi ve miktarı size kalmış.
Beş dakika kadar da bu şekilde kaynıyor.
Mantarlar kavrulduktan sonra çok kısa sürede pişmiş oluyor.
**
Bu arada kabakları ince bir şekilde uzunlamasına doğruyoruz.
Dilerseniz halka halka da doğrayabilirsiniz.
Sonra bir tavanın her tarafına zeytinyağı sürüp kabakları
bu şekilde ızgara yapıyoruz.
Kızartmadığımız için yemeğimiz de ağır olmuyor.
Sonra kabakları fırın kabına diziyoruz.
İsterseniz  fırın kabını hafifçe yağlayabilirsiniz.
Ben yağlı kağıt kullandım.
**
 **
Kabakları boşluk bırakmayacak şekilde dizdikten sonra
üzerine mantar sotemizi suyunu süzdürerek yayıyoruz.
Mantarlı harcın üzerine yine kabakları diziyoruz.
**
Sıra geldi beşamel sosa...
2 yemek kaşığı tereyağını ocakta erittikten sonra 2 yemek kaşığı unumuzu ekleyip
hızlı hızlı karıştırıyoruz.
Unu hafifçe kavurduktan sonra 2 su bardağı sütü tencereye döküp
karıştırmaya devam ediyoruz.
Kaynayınca bir çay kaşığı kadar tuz ve biraz karabiber ekliyoruz.
Ocağın altını söndürüp yemeğimizin üzerine 
spatula yardımı ile yayıyoruz.
**
180-200 derecede 20 dakika kadar pişiriyoruz.
Fırından almanıza yakın üzerine kaşar rendesi ekleyebilirsiniz.
Ben Muratbey Naturena Fesito otlu krem peynirini kullandım.
Farkındayım uzuuuun bir tarif oldu ama yapması 
bu kadar zahmetli değil inanın :)
SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN...






12.11.2013

ROKA SOS

SELAM..
Balık bu kadar bol iken yemeden olmaz.
Yanına salatası ve yeşilliği eklenince hem besleyici
hem de lezzetli bir yemektir.
Roka bu yeşillilerden biridir.
Ama acımsı tadı yüzünden özellikle Ata hiç yemez.
O nedenle de bu kez rokayı sos halinde hazırlayıp
Ata'nın sevebileceği hale getirdim.


  •  Yarım demet roka
  • Onun yarısı kadar maydanoz (isteğe bağlı)
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı limon
  • 1 diş sarmısak
Tüm malzemeleri rondodan geçirin.
Damak tadınıza göre yeşillik ve zeytinyağının
miktarını değiştirebilirsiniz.
Çok lezzetli ve her tür balığın yanına yakışabilecek bir sos.
Deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun.
SEVGİYLE VE AFİYETLE KALIN.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...