31.05.2013

MADRİD BALKONLARINDAN TAŞANLAR


 Merhaba..
Bugün Taksim Gezi Parkı'nda ,nefes alabildikleri alanları kaybetmemek için 
insanların hepimiz adına yaptığı bir direniş var. 
***
İşte bu yazı da bugün için daha anlamlı olacak bence.
Binalarını bile ağaçlandırıp,bakımını yapan
Madrid'in küçük balkonlarını paylaşacağım sizlerle..
***
Bir kişinin bile zor sığabildiği balkonlar bunlar.
***
Şehir tüm tarihi yapısını korumuş.Binalar değişmeden korunmuş.
Her binanın ayrı bir ayrıntısı,ayrı bir güzelliği var.
***
Öyle ki Madrid'e bir kere gezmek için,bir kere de fotoğraf çekmek için gitmelisiniz.
Hepsini ayrı ayrı görüntülemek çok zor çünkü.
Şehrin daha modern binalarında bile balkonlar çok büyük değil.
Geniş meydanları,devasa büyüklükteki parkları olduğu için olabilir mi?
***
İnsanlar buralarda gece geç saatlere kadar geziyor,güneşleniyor,
bisiklete kaykaya biniyor,köpeklerini gezdiriyor.
***
Bizse ev alırken ilk önce mutfağına ve balkonuna bakarız değil mi?
***
Oysa nefes alabilmeli insan....
***
Çocuğunu salıncağa bindirmeli,alışveriş arabasına değil....
***
Tarih yerinde kalmalı..
***
Ağaçlar yerinde yaşamalı...
***
Binalar cetvelle çizilmiş gibi dümdüz olmamalı...
***
Şu an içinde yaşadığımız siteyi hangi fotoğrafçı görüntülemek ister ki?
***
Emek sineması,İnci Pastanesi,şehir tiyatroları yok olursa hangi tarihi 
yaşatabilirsiniz?
***
Ayağımız toprağa değmezse yaşadığımızı nasıl anlayacağız ?
***
Çimenin,çiçeğin kokusunu almazsak insanı nasıl sevebiliriz?
***
Şu küçücük balkonlardan taşan çiçeklere bakın...
***
Şu balkona sığdırılmış limon ağacına bir de..
***
Bir de bugün kepçeye takılıp sökülen ağaçlara bakın.
***
Bugün orada yaşananlara o kadar üzüldüm ki,sabaha kadar yazabilirim.
***
Sıkılmadan bakmaya devam ediyorsanız bir kaç foto daha kaldı.
****
Bunlar benim gezerken görebildiğim,fotoğrafını çektiğim ve
içinden seçip yayınladıklarım.
Ne çok fotoğraf oldu siz düşünün artık.
Madrid'le ilgili ayrıntıları yazmaya devam edeceğim.
Şimdilik kendinize iyi bakın.
SEVGİYLE VE YEŞİL KALIN...
**
 “Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. Burasını öyle ağaçlandırınız ki, görmeyenler bile yeşillikler arasında olduğunu anlasın.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK







29.05.2013

MARCADO DE SAN MİGUEL-MADRİD

UYARI : Bu post bol sayıda iştah açıcı yiyecek fotoğrafı içerir...
MERHABA...
Madrid'i merak edenler ya da yolu o taraflara düşecekler için yazıyorum bu yazıyı.
Gezi öncesi  birçok bloğu okuyup faydalandığım için
ben de kendi  tecrübelerimi paylaşmak isterim.
***
Madrid'in merkezi ve en büyük meydanı olan Plaza Mayor'ün çok yakınında yer alan 
Marcado De San Miguel nasıl tarif edilir bilmem.
Madrid'in lezzet serası desem yanlış olmaz.
***
Camekanla çevrili çok büyük bir yiyecek ve içecek pazarı diyebiliriz.
İçerisinde yanyana stantlar.Stantların arka tarafında pişirme alanları.
***
Sadece yiyecek değil içki stantları da  yer alıyor.
Günün her saati tıklım tıklım olan biryer.
Cam kenarlarına konulmuş 
sayılı taburelerde yer bulabilirseniz şanslısınız.
****
Yer bulmasanız da 
örneğin İspanya'nın meşhur tadı Paella'yı 
ister tadımlık,ister doyumluk alıp 
ayaküstü yiyebilirsiniz.
***
Her damak tadına göre yiyecek bulmanız mümkün.
***
 Kalabalığı ve ayaküstü yemeyi dert etmezseniz  buradaki yiyecek fiyatları 
restaurantlara göre daha uygun.
****
 Daha önce denemediğiniz lezzetlerle tanışabilirsiniz.
****
 Yine Madrid'de yaygın olarak satılan meyveli yoğurtlar da heryerde.
*****
 Özellikle içkiyle bol bol tüketilen cipsler.O kadar bol ki
burada ve tüm marketlerde kilo hesabı satılıyor.
***
Kalabalığın bana izin verdiği ölçüde fotoğraf çektim.
***
Böylece fiyatlar hakkında da bilgi sahibi olabilirsiniz.
Çünkü yiyecek, yurtdışında parayı belki de en fazla harcadığınız kalem oluyor.
****
İspanya'nın  bildik lezzetlerinden tapaslardan burada bol bol var.
****
Nerdeyse bütün öğünlerini farklı tapas çeşitlerini yiyerek geçiriyorlar.
Madrid'in yemekleri ile ilgili yazıyı ayrı bir posta saklıyorum.
***
 Kesilip hazırlanmış meyveler,yemeğinize eşlik edecek salatalar da var.
***
Kısaca pazarın bir kapısından içeri girip 
her stanttan bir parça yiyecek alsanız,
daha üçte birine gelmeden doymuş olursunuz. 
Hiç bitmeyen bir yiyecek festivali ya da kermes varmış gibi 
bir duyguya kapılıyor insan.
Kesinlikle görülmesini öneririm.Çok lezzetli bir yer :)
***
SEVGİYLE VE SAĞLIKLA KALIN...




27.05.2013

HAVADA BULUT ÇOK

 MERHABA...
Küçükken arkadaşlarla gözümüzü bulutlara dikip oyunlar oynardık.
****
 Bulutları bazen bir hayvana,bazen bir yüze,bazen de bir meyveye benzetirdik.
****
Saatlerce oynar,hiç sıkılmazdık.
*****
O zamanlar uçakmış,gökyüzüymüş kolay ulaşılan birşey değildi.
***
Bir de pofuduk bulutların üzerinde gezinmeyi düşlerdik.
"Ne zevkli olur" derdik.
 İşte o günlerden çoooook uzun zaman geçmişken 
uçakta yeniden aklıma geldi...
Bulutların tam da içinde uçarken.
Pofuduk,pofuduk...
Hem Madrid gidişi hem de dönüşünde bulutlardan kurtulamadık.
Gülümseyerek izledim...
***
 "Havada bulut,sen bunu unut...
Bir daha bu kadar bulutlu olmasın lütfen...
Azıcık ta etrafı görelim."
:)
SEVGİYLE VE AYDINLIK KALIN...





26.05.2013

ANKARA-MADRİD LUFTHANSA UÇUŞU

Yeniden Merhabalar...
Madrid gezisi için günleri sayıp dururken gittim de döndüm bile.
Anlatacak çok şey,yayınlayacak çok fotoğraf var.
Ben de bir yemek bloggerı olarak Lufthansa uçuşlarının menüsünden başlamak istedim.
Uçak biletini THY'nın üçte ikisi gibi bir fiyata satan Lufthansa'dan aldık.
Yurtdışı tatillerinde uçak ve konaklama ne kadar uygun olursa,
gidilen yerde gezmeye,görmeye 
daha çok bütçe ayrılabiliyor.
Alman Havayolu olduğundan aktarmamız Münih'te oldu.
Buradan gidişle başlarsak....
Uçağımız 06:20 de kalktığından menüde kahvaltı olarak omlet vardı.
Buna Ata ve koca memnun olmadı tabii.
Onlar şu köşede duran yağ ve reçelle idare ettliler :)
******
Münih'ten Madrid'e uçarken adını koyamadığım,
tas kebaba benzetmeye çalıştığım bir yemek vardı.
Patates burada püre halini almıştı.Yemeğin içindekıtır kıtır havuçlar,birkaç parça et
ve en kötüsü boooool tuz vardı.
Neyse ki  Münih'te biraz atıştırmıştık.Yemek olduğu gibi kaldı.
Çikolatayla karın doyurduk...
****
Madrid'den Münih'e dönerken verdikleri sebzeli makarna ve tavuk eti güzeldi.
Bu kez tüm aile karnımızı yemekle doyurmuş olduk.
***
 Bu da Münih-Ankara hattı menüsü.Tavuklu Ravioli ...
Ata'nın tepsisiyle uğraştığım için fotoğraflarda azıcık soğukça çıkmış olsa da
fena değildi.
İçecek servisi(alkollü içecekler dahil)  sürekli yapıldı.
*****
 Uçakta bol bol gazete,dergi vardı.Hatta uçuşun sonuna doğru 
hostes elinde pos cihazı ile gelip 
dergideki ürünlerin de satışını bile yaptı.
***
Münih havaalanı bekleme noktasında ise çay ve kahve otomatı vardı.
Ücretsiz bir sevisti.Çeşit çeşit çaylar,kahveler,sıcak çikolatalar.
En azından uzun bekleme süresince içeceklere extra para ödemedik.
***
Uçağa gelince öncelikle koltuklar çok rahattı.
Öndeki koltukla aramızda ayaklarımızı uzatabilecek kadar 
geniş bir mesafe vardı.
Hostesler sürekli bir tebessüm halindelerdi.
Pilot ta bizi sağ salim indirdiğine göre
tecrübeliydi diyebilirim :)
***

Eh  rahat rahat uyuduk ta....Daha ne olsun?
***
 Şimdilik lafa burada virgül koyup gidiyorum...
***
SEVGİYLE KALIN....


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...