"OĞLUMA MEKTUP" ATA 7 yaşına girerken O'na yazdığım bir mektuptu..Bugün Ata 11 yaşında artık.
Bense bugüne aynı notu düşmek istiyorum....Dünya Kadınlar Günü'nde aldığım en büyük armağanım için...
"SEVGİLİ ATA;
2002 yılının yağmurlu bir İstanbul
sabahıydı.7 aydır canımın içindeydin.Birdenbire makineler minik kalbinin
durduğunu söyledi.Doktorlar başıma toplanıp yeniden atmasını sağladılar
kalbinin.Baban bile habersizdi olanlardan.Çünkü rutin bir kontrol için
ordaydık.Ameliyata aldılar.Epidural olduğu için herşeyin
farkındaydım.Kimseye aldırmadan elim karnımda 'bir küçücük aslancık
varmış' şarkısını söylüyordum sana.
Seni
karnımdan çıkarıp aldıklarında ağlamadın uzun süre.İlk ağlamanı
duyduğumda gözyaşlarım sel oldu.Yüzünü gösterip götürdüler
yanımdan.Bitti sandım,bitmemişti.Ben sana ne kadar inandıysam,doktorlar
da o kadar inanmadılar.1500 gr 35 cm lik,kendi başına nefes
alamayan,organları gelişmemiş,ancak sondayla beslenebilen bir bebeğe çok
şans vermediler.Topuğundan aldıkları kanı bile durduramamışlardı.O ilk
gece yağmur yağdı,ben ağladım..
Tam
üç gün sonra gördüm seni.Küçücüktün.Ama benim canımdın.Hastaneden çıkıp
eve geldim.Yatağına bakarak 30 gün boyunca seni bekledim.Evimize
getirdiğimizde 1400 gr dın.
Bitti
mi dersin...Hayır.4. ayında beyinde su toplanması var dediler,4 kez
tomografiye girdin.Her birinde sonucu beklerken biz de orda bittik.Sonra
sorun yok ama beyin damarlarında incelik söz konusu,ayağınızda bile
sallamayın dediler.
9 aylıkken
kucağımızda mosmor oldun birgün.Sonradan astıma dönüşecek hastalığının
başlangıcıymış,10 gün hastanede yattık seninle.
Evimize
döndük yeniden.Birden burnun,diş etlerin kanamaya,eklem yerlerinde
kızarıklıklar oluşmaya başladı.Yine hastane yoluna düştük.İç kanama
geçirmek üzere,kanı pıhtılaşmıyor dediler.7 şişe insan kanından
ayrıştırılmış trombosit verdiler.Ve tam 1 sene boyunca her hafta gidip o
minik ellerinden kan verdik.Sonucunu korku içinde bekleyerek.
Bu
arada astım hiç peşimizi bırakmadı.Üzerine 6 ay içinde 3 kere zatürre
geçirdin.Hele geçen sene gece olmasın diye dualar ediyordum.Uyuduğunda
tıkanarak uyandığın için.İlaçları bünyen kaldırmadı.'Anne kalbim çok
hızlı çarpıyor ' dedin.Taşikardi oluşmuş meğer.
Bu yıl biraz daha rahatız artık.Büyüdün güçlendin.
İşte
sevgili oğlum...Savaşlarla geçirdiğin tam 7 yıl geride kaldı bugün.Bu
kadar güçlü olduğun için,bu kadar hastalığa rağmen asla nazlı ve şımarık
bir çocuk olmadığın için,bizim oğlumuz olduğun için sana çok teşekkür
ederim.
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN....YÜZÜN HEP GÜLSÜN...SENİ HERŞEYDEN ÇOK SEVİYORUZ...
ANNEN...."
Bugün sabah uyandığımda bir kez daha anlattım Ata'ya..Öpüşüp koklaştık.Şımardık sabah sabah..
Boyumca oğlum var artık...Tamam ben de selvi boylu değilim ama yine de kocaman oldu oğluşum...
Öyle minikti ki doğduğunda hep öyle küçük kalacak sanırdım. :)Şimdi büyüdü de herşeye karışır oldu.
Dün şarkılar söylüyordum O'nu uyandırırken ''niye şarkı söylüyorsun ki?'' dedi.''Mutluyum ondan,istersen söylemeyim'' dedim.''Yok o zaman söyle''dedi.
Çok seviyorum ben oğlumu....İyi ki inat etmiş gelmiş dünyama...
SEVGİYLE VE SEVDİKLERİNİZLE KALIN:)